Archive for the 'Anne ve Bebek' Category

İshalli Çocuğun Beslenmesi

13 Şub 2009

Çocuğunuz Altı Aydan Küçük ve Henüz Ek Gıda Almıyorsa

  • Emzirmeyi sıklaştırın.
  • Her kaka yapışta çaydanlığın altındaki kaynamış ve soğumuş sudan olabildiği kadar çok içirin. Çocuğunuz Ek Gıda Alıyorsa
  • Çocuğunuzu yemeye teşvik edin ve ona, günde en az 6 kez yiyecek sunun.
  • Kısa aralıklarla enerji ve proteinden zengin, yumuşak, taze hazırlanmış, püre şeklindeki yiyeceklerden (beyaz peynir, haşlanmış yumurta, patates, yoğurt, yoğurt ile yapılmış az yağlı pirinç çorbası, tarhana çorbası, pirinç lapası, haşlanmış et, ızgara köfte, az yağlı pirinç pilavı, makarna gibi) verin.
  • Potasyumdan zengin besin olarak muz püresi veya taze sıkılmış meyve suları içirin.
  • Şekerli ve yağlı yiyecekler ishali artırır. Çocuklara böyle gıdalar (çikolata, bisküvi, gofret, kuruyemiş, pastalar, meşrubatlar, yağ, bol, reçel, pekmez) vermeyin.
  • Hazır meyve suları ve kolalı içeceklerin ishalli çocuğunuza hiçbir yararı yoktur.

Çocuğunuzu İshalden Korumak İçin

  • Ona ilk altı ay sadece anne sütü verin.
  • Dokuz aylık olunca kızamık aşısını yaptırın.
  • Çocuğunuza yiyecek hazırlamadan ve beslemeden önce, çocuğunuzun altını değiştirdikten sonra, kendiniz tuvaletten çıktıktan sonra mutlaka ellerinizi yıkayın. Ellerinizi yıkarken sabunu elinizde dört defa çevirmeniz yeterli olacaktır.
  • İshal olma riskini azaltmak için çocuğunuzu beslerken biberon kullanmayın. Bebeğinizin yiyeceklerini kolay temizlenen cam veya porselen kaplarda hazırlayın ve kaşık ile yedirin.
  • Temizliğinden emin olmadığınız yiyecek ve içecekleri asla kullanmayın.
  • Çiğ sebze ve meyveleri temiz su ile yıkamadan yedirmeyin.
  • Yiyecekleri ağzı kapalı olarak buzdolabında saklayın.
  • Pişirilmiş yiyeceklerinizi oda sıcaklığında iki saatten fazla bırakmayın ve bunları çocuğunuza yedirmeyin.
  • Temizliğinden emin olmadığınız suları kaynatıp soğutarak çocuğunuza içirin.
  • İçme ve kullanma sularınızı temiz kaynaktan temin edip, temiz kaplarda ağzı kapalı olarak saklayın.

İshalli Çocuğun Anne ve Babasına Öneriler

  • İshal su kaybı nedeniyle öldürücü olabilen bir hastalıktır. İshali olan çocuğunuzda su kaybını önlemek için su ve sulu gıdaları (kaynatılmış çorbalar) her zamankinden daha fazla verin.
  • Her kakadan sonra, iki yaşından küçük çocuklara bir çay bardağı, iki yaşından büyüklere ise bir su bardağı, yukarıda sayılan içeceklerden mutlaka içirin.
  • İshali olan çocuğu aç bırakmayın, beslenmesine devam edin. İshalli çocuğu sık sık ve az az besleyin. Emiyorsa anne sütünü kesmeyin. Daha sık emzirin. Çocuğunuza, ishali geçtikten sonra, iki hafta süre ile ek bir öğün verin.
  • Çocuğunuzu, ağız ve dilin kuruması, bıngıldak ve gözlerin çökmesi, göz yaşının olmaması, karın derisinin çekilip bırakıldığında yavaş geri dönmesi gibi su kaybı belirtileri yönünden yakından izleyin.
  • İshalli çocuğunuza, doktor önerisi dışında antibiyotik vermeyin. İshal kesici ilaçların çocukluk çağı ishal tedavisinde asla yeri yoktur.

Aşağıdaki durumlarda çocuğunuzu hemen bir sağlık kuruluşuna götürün;

Belirgin susaması veya su kaybı belirtileri varsa çocuğunuzun ishali üç gün içinde düzelmiyorsa çok sık veya fazla miktarda kaka yapıyorsa, tekrarlayan kusmaları oluyorsa, yeme içmesi bozulduysa, kakasında kan varsa, ateşi yüksek ise

kaynak : Tr.net Saglık

Doğum Ağrıları ile Başetme Yöntemleri

10 Şub 2009

Doğum Ağrıları ile Başetme Yöntemleri

Doğum ağrıları ile baş etmede ilaç kullanılan yöntemlerin yanında ilaç kullanılmayan yöntemlerin de büyük önemi vardır. Doğumun rahat geçebilmesi için gevşeme tekniklerinin kullanılması önemlidir. Ağrıyı azaltma teknikleri kadının enerjisini korumasına yardımcıdır. Doğum yapacak kadına gevşeme teknikleri öğretilerek geriliminin azalmasına yardımcı olunabilir. Doğum süresince kadının yanında bir partnerinin olması ve ona gevşeme tekniklerini uygulayabilmesi ile ilgili geri bildirim vermesi, destek açısından önemlidir. Partnerin kadının stres belirtilerini bilmesi gerekir.

Kadın stresli olduğunda omuzlarını sıkma, bacaklarının titremesi, baş ağrısı gibi bulgular verebilir. Partneri kadını belli bir noktaya odaklayarak gevşemesini sağlayabilir.

Gebelik boyunca gevşeme teknikleri sıkça yapılmalıdır. Çiftler rahat bir ortamda uygulama yapmalıdırlar. Gevşeme egzersizleri masaj, hayal kurma gibi diğer egzersizlerle birlikte uygulanmalıdır.

İlaç Kullanılmayan Yöntemler

  • Mental stimülasyon teknikleri
  • Cilde uyarı teknikleri
  • Solunum egzersizleri
  • Gevşeme egzersizleri

Kaynak : http://www.sifabebekleri.com/id/%7B722C4CAA-F9BD-499D-B37B-C2282A3495D4%7D

Bebeğim ve Sünneti

10 Şub 2009

Bebeğim ve Sünneti

Sünnet ne zaman yapılmalıdır?

Yapılan çalışmalara göre, sünnet için en uygun zaman Yenidoğan dönemi ve 6 yaşından sonrasıdır. Özellikle 2–6 yaş arasında sünnet tıbbi gereksinim olduğunda yapılmaktadır. Bu yaşlarda yapılan sünnet, psikolojik gelişiminin önemli bir döneminde olan çocukta negatif etki yapabilmekte ve “kısırlaştırılma korkusu” denilen psikolojik bozukluğa neden olabilmektedir. Yenidoğan sünneti bebek doğduktan sonra K vitamini uygulandıktan sonra yapılabilir.

Yenidoğan sünneti bebeğe acı verir mi?
Her ne kadar Yenidoğan döneminde ağrı duyusu tam olarak gelişmemiş olsa da bebeğe mutlaka bölgesel anestezi yapılması gerekir. Bu sayede son derece konforlu bir şekilde sünnet gerçekleştirilmektedir.

Yenidoğan döneminde sünnet yapılmasının avantajı var mıdır?
Evet. Yapılan araştırmalar Yenidoğan döneminde sünnet olan erkek bebeklerin idrar yolu enfeksiyon geçirme olasılıklarının sünnet olmayanlara göre belirgin derecede daha az olduğunu göstermiştir. Amerikan Pediatri Akademisi 1999 da yayınladığı bildiride her erkek bebeğe rutin olarak uygulanmasını önermiştir. Ayrıca, penis kanseri, hemen hemen sadece sünnetsizlerde görülmektedir ve sünnetin bu durumda koruyucu olduğu uzun zaman önce kanıtlanmıştır.

Yenidoğan dönemindeki sünnet bebeğe sıkıntı verir mi?
Bu dönemde yapılan sünnet sonrası iyileşme çok hızlı olmakta ve bebeğe belirgin bir sıkıntı vermeyip, emzirilmesi açısından sorun çıkartmamaktadır.

Yenidoğan sünneti sonrası bakım nasıl olmalıdır?
Sünnetin ertesi günü bebeğin kontrolü ve pansumanı yapılmaktadır. Bundan sonra 3–4 gün süreyle bebeğin altının sık olarak kirli olup olmadığını kontrolü önerilmektedir. Bu süre zarfında herhangi bir ilaç kullanımı veya pansuman gerekmemektedir. Bebek 2 gün sonra yıkanabilir. Sünnet sırasında uygulanan dikişlerin kendiliğinden tamamen erimesi ise yaklaşık 10 günü bulmaktadır.

Yenidoğan sünneti hakkında bilgi almak için hastanemizin Üroloji Polikliniği’ne veya Çocuk Cerrahisi Polikliniği’ne başvurabilirsiniz.

Kaynak : http://www.sifabebekleri.com/id/%7BAD3B2323-8630-44F1-BEC7-11E435ACDB50%7D

Sütünüzün Çoğalması İçin

05 Şub 2009

Sütünüzün Çoğalması İçin

Sütünüzün çoğalması için yapılacak tek şey iyi beslenmektir. Bol proteinli besinler alın, içebildiğiniz kadar su ve meyva suyu için. Bol bol dinlenin. Süt yapımı için oldukça fazla enerjiye gereksinim olacaktır.

İştahınız doğrultusunda beslenin. Kalorinizi boş karbonhidratlardan değil, vitaminler açısından zengin olan besinlerden sağlayın. Her emzirmeden önce veya emzirirken içeceğiniz bir bardak süt, meyva suyu veya su yeterli miktarda süt üretmeniz için gereken ekstra sıvıları oluşturur. Günde alınan sıvı miktarı 3 Litre kadar olmalıdır. Protein gereksinimini karşılamak için kuru fasülye, nohut, mercimek gibi baklagiller, et, tavuk gibi besinler ve bol meyva ve sebze yenmelidir.

Anne Sütünün Faydaları

05 Şub 2009

Anne Sütünün Faydaları

Anne sütünün yararları saymakla bitmez. Bebeğinizin bağışıklık sistemi gelişene kadar anne sütünde gerekli olan, onu hastalıklara karşı koruyan savunucu maddeler vardır. Ayrıca bazı alerjilere karşı da koruyucudur. Anne sütü bebekle anne arasındaki duygusal bağı arttırır ve bebeğin güvende hissetmesini sağlayacak tek yoldur. Bebeklerin en sık yakalandığı enfeksiyon hastalıkları daha az görülür. Bebeğin fiziksel ve zihinsel gelişimini en iyi şekilde sağlar. Her zaman hijyenik ve pratiktir. Bağışıklık sistemi yeterince gelişmemiş prematüre bebekler, anne sütünden özellikle çok yarar görürler.

Anne sütünün diğer faydaları;

  • Anne sütü bebeğiniz için özel bir bileşime sahiptir.
  • Sindirimi daha kolay besin maddesidir.
  • Beyin gelişimine katkıda bulunur ve zeka düzeyini arttırır.
  • Anne sütünün sıcaklığı her zaman vücut sıcaklığında olup istenilen derecededir.
  • Daha az sodyum ve protein içerir.
  • Daha iyi kalsiyum emilimi sağlar.
  • Herzaman steril ve pratiktir.
  • Alerji riski daha düşüktür.
  • Kabızlık ya da ishal problemi yaratmaz.
  • Bebekler daha sağlıklı olur.
  • Obozite olma olasılığı düşüktür.
  • Daha ekonomiktir.
  • Bebeğin ağırlık artışıyla anne sütünün yeterli olup olmadığı anlaşılır.

Hangi Ayda Bebek Hangi Besinleri Yer ?

05 Şub 2009

Hangi Ayda Bebek Hangi Besinleri Yer?

0 – 4 AY

Bebeğiniz ağladıkça ve acıktıkça anne sütü vermelisiniz. Anne sütü yoksa veya yetersizse anne sütüne adapte bir biberon maması kullanmalısınız.
4 – 6 AY

Yumuşak ve topaksız, yarı sıvı püreler verin.

Anne Sütü veya Mama
Anne sütünü aldığı sürece devam edilmelidir. Anne sütü yoksa veya yetersizse 3-4 öğün 2 numara devam maması verilmelidir.

Kaşık Maması
Ek Gıdalara geçiş aşamasında başlangıç olarak pirinçli bir mama başlanmalıdır. Bu dönem için hazırlanmış sütlü kaşık mamaları, tahıllı kaşık mamaları ve kavanoz mamalarını kullanabilirsiniz veya kendiniz evde kullandığınız biberon maması ile muhallebi yapabilirsiniz.

Kaşık maması ayran gibi sulu bir biçimde yapılır,  hergün 3-4 çay kaşığı verilir ve miktar hergün biraz daha arttırılır. Bir hafta sonra mama boza kıvamında yapılır.

Meyve Suyu
Kaşık mamasından 2 hafta sonra meyve suyu verilir. Mevsimine göre meyva seçilir ve suyu sıkılarak hazırlanır. 1-2 tatlı kaşığından başlanarak verilir ve yavaş yavaş arttırılır.1-2 hafta sonra püre şeklinde verilebilir. 2 hafta kadar devam edilir.

Sebze Çorbası
Meyva püresinden  2 hafta sonra verilir. Bazen 5.-6 aylarda muhallebiye başlanır ve 1-2 hafta sonra sebze çorbalarına geçilir. Ancak iyi kilo alan bebeklerde muhallebiden önce genellikle öğle öğününde sulu olarak 1-2 tatlı kaşığından başlanarak yavaş yavaş artırarak verilir. Çocuğun isteğine göre her gün arttırılır ve 1 hafta sonra püre haline geçilir.

**Sebze çorbasına daha sonra eklenecek besinler; kabak, karnabahar, bezelye ve iyi pişmiş taze fasüye olabilir.

Yoğurt
Genellikle ikindi öğünü ek gıdası olan yoğurt, muhallebi yerine de verilebilir.

Muhallebi
Sebze püresinden 1-2 hafta kadar sonra genellikle 6. aydan itibaren akşam öğünü (18:00- 20:00) olarak verilir. Kaşık maması veya pirinç unu ile hazırlanmış muhallebi olabilir.

7 – 8. Ay

Anne sütüne aldığı sürece ve miktarda devam edilmelidir. Anne sütü yoksa veya yetersizse en az 300 ml. devam maması verilmelidir.Meyve ve sebzeleri püre halinde rahatlıkla verebilirsiniz. Artık eline ağzında geveleyeceği çubuk biçiminde çiğ sebzeler verebilirsiniz. Bu dönemde et ve balıklara geçilebilir.

Tahıl gevrekleri, soyulmuş domates, suda bekletilmiş kuru kayısı 7-8. aylarda verilebilcek diğer uygun besinlerdir.

Kahvaltı
Çocuk meyve püresi, sebze püresi, muhallebi ve yoğurt gibi besinlere alıştıktan sonra 7. ay da kahvaltıya başlanabilir.

Yumurta
Katı pişmiş yumurta sarısı çocuk kahvaltıya alıştıktan sonra 8. ayda günaşırı 1 çay kaşığı olarak beslenme programına eklenir, yavaş yavaş miktarı artırılır. Bir haftanın sonunda bebek tam bir yumurta sarısını yiyebilir. Yumurta sarısı, alıştırma süresince katı daha sonra kayısı kıvamında verilebilir.

Tahıllı Çorbalar
Mercimek, yoğurtlu yayla, acısız tarhana çorbası gibi gıdalar, taze sebze çorbalarına alıştırılmış olan bebeklere 8. aydan sonra değişik tatları öğretmek amacıyla verilebilir.

Et ve Tavuk
Deri ve yağları ayrılarak 7-8 aylarda bir tepeleme çorba kaşığı pişmiş kıyma veya orta boy ince bir biftek veya tavuk eti parçası sebze çorbasına eklenerek sebze ile birlikte püre haline getirilir.

Balık
8. ayda öğle öğünlerinde püre şeklinde et yerine değiştirilerek verilebilir.

Köfte
8. ayda öğle öğünlerinde verilebilir.

Karaciğer
8. ayda öğle öğünlerinde et ile değiştirilerek  püre şeklinde 15 günde bir kez olmak üzere verilebilir.

8 – 9. Ay
Yemek taneleri biraz daha büyük olabilir. Rende veya püre yerine doğranmış yiyecekler hazırlabilirsiniz. Kendi kendine yemeyi öğrenmesi için eline sık sık çubuk biçimli yiyecekler verin.
Et ve balıklar ızgara veya haşlama yapılarak irice kıyılır.
Kızarmış ekmek, tuzsuz ev yemekleri, çorba, börek gibi besinleri tüketebilir.
Pilav, Makarna ve Dolmalar
8. aydan sonra yoğurt ile karıştırılarak verilebilir.

10-12. Ay
Bu aylarda evde yenen hemen herşeyi bebeğiniz de yiyebilir. Pişirirken yemeklerin tuzsuz olmasına dikkat edin.

Et, balık ve tavukları küçük lokmalara ayırabilirsiniz.

Ek Besinlere Nasıl Başlanır ?

05 Şub 2009

Ek Besinlere Nasıl Başlanır ?

Katı Besinlere Başlamak için Uygun Zaman?

  • Zamanlamayı doğru seçin. Eğer emziriyorsanız, sağladığınız süt en düşük seviyeye geldiği zaman deneyin. Bu genelde sabah veya öğlen saatleridir.
  • Bebeğinizin huysuz ve yorgun olduğu bir zamanı tercih etmekten kaçının.
  • Bebeğiniz yeni emzirildiyse veya biberon maması ile beslendiyse denemeyi erteleyin.
  • Bebeği beslemeyi diğer işleriniz arasındaki 5 dakikalık süre içerisine sığdırmaya çalışmayınız.
  • Bebek kıpır kıpır iken, durmuyor ve oturmuyor iken, bir yndan dizlerini tutup bir yandan da ağzına yabancı bir madde sokmaya çalışmayın.
  • Bebeğe kaşıkla besini vermeden önce masaya veya mama sandaliyesine bir parça yiyecek koyun ve besini tanımasına izin verin.

Katı Besinlere Nasıl Başlanmalı ?
Bebek kaşıkları bile bu dönemdeki bebekler için fazla geniş olabilir. Bu yüzden küçük çay kaşıkları denenebilir. Yarım çay kaşığı ile başlayın ve beslenme boyunca onunla konuşarak yardımcı olun. Katı gıdaları yutmayı becerene kadar miktarı her gün bir iki çay kaşığı arttırarak vermekle yetinin beslenme öğünlerini çok yavaş arttırın. Katı gıdalarla beslenmeye başladığınızda yiyeceklerin çoğunu geri çıkaracak, bir kısmı yüzüne bir kısmı önlüğüne bulaşacaktır. Katı gıdalara geçiş dönemini kolaylaştırmak için şu yöntemi deneyebilirsiniz: Bebeğinize önce biraz süt (meme veya hazır mama) verdikten sonra az bir miktarda katı gıdayı yarım çay kaşıklık yudumlarda verin ve öğününü yine süt ile bitirin.

Katı Besinlere Başlarken Bebeğinizde Dikkat Edeceğiniz Noktalar

  • Ek gıdaları bebeğe uygun bir kaşıkla ya da bardakla verin, biberon kullanmayın.
  • Bebeğinize vereceğiniz her türlü gıda doğal ve taze hazırlanmış olmalıdır.
  • Yutmasını kolaylaştırmak ve ek gıdanın akciğere kaçmasını engellemek için ek gıda verirken onu kucağınızda kendini güvende hissedecek şekilde dik olarak tutun.
  • Besinlerin doğal tatlarına alışmalarını sağlayın.
  • Bebeğiniz için hazırladığınız besinlere katı yağ, şeker, tuz ve baharat katmayın.
  • Bebeğinize vereceğiniz ek gıdayı onun gelişim düzeyine göre ağzında kontrol edebileceği ve yutabileceği besinlerden yumuşak, pürtüksüz yarı sıvı besinler seçin.
  • Her yeni gıdaya tek tek ve yavaş yavaş başlayın, az miktarda başlayıp (3-4 çay kaşığı) her gün arttırın. 3 gün bir gıda denenip daha sonra başka bir gıda denenebilir.
  • Sevmediği bir gıdayı zorla vermeyin, yeniden denemek için bir süre geçmesini bekleyin.
  • Yeme hızı bebek tarafından belirlenmelidir.
  • Beslemeden önce bebeğin kaşıktaki yiyeceğe ilgi göstermesini bekleyin.
  • İsterse bebeğin yiyeceği elleyerek tanımasına izin verin.
  • Zamanla bebeğinizin kendi kendine yemesine izin verin, bu onun özgüvenini artırır.
  • Ek gıdalara başladıktan sonra da bebeğinizi 2 yaşına kadar emzirmeye devam edin.
  • Diş çıkarma dönemi bebeğin iştahsız ve huzursuz olduğu zamanlardır. Bu dönemlerde bebek anne sütü veya biberon mamasını daha fazla almak isteyebilir. Fazla ısrarcı olmayın.
  • Çocuğunuza bir yaşına gelene kadar mümkünse inek sütü vermeyin. Erken yaşta verilen inek sütü çocuğunuzda allerji ve kansızlık yapar.
  • Çocuğunuzu kansızlıktan korumak için demir yönünden zengin et, yumurta, mercimekli baklagiller, pekmez gibi ek gıdalar verin.
  • Çocuğunuza vereceğiniz ek gıdaların A vitamini açısından da zengin taze sebze ve meyve olmasına dikkat edin. Bu onu hastalıktan koruyacaktır.
  • Hazırladığınız gıdaları oda ısısında 2 saatten fazla bekletmeyin.
  • Konserve, dondurulmuş ve paketlenmiş yiyecekleri, hazır meyve suları ve kolalı içecekleri, içine boya, tatlandırıcı veya aroma katılmış besinleri bebeğinize asla vermeyin.
  • Üç yaşın altındaki çocuklar günde altı öğün beslenmelidir.
  • Çocuğunuz ile birlikte siz de yiyin. Bu onun iştahını artıracaktır. Çocuklar kalabalıkta yemek yemeyi severler.
  • Bebeklere pişmemiş havuç, sosis, fındık, fıstık, çekirdek, üzüm, gibi küçük kuru yemişler vermeyin. Bunlar nefes borusuna kaçarak boğulmaya ve akciğerlerin zarar görmesine neden olabilir.

Bebek Katı Besinleri Yemeyi Reddederse
Katı yiyeceklere yeni başlayanlar doğal olarak yeni tadlara ve katı beslenmenin yöntemine değişken bir tavır sergilerler. Bir hafta isterler, diğer bir hafta istemezler. Böyle bir durumda şu yöntemleri deneyebilirsiniz.

  • Kaşık olarak parmak ucunuzu kullanın Bebekler kaşığa nazaran parmakları daha hoş karşılarlar. Bir parça sebze ya da meyve püresini parmaklarınıza koyun ve bunu oradan emmesine izin verin. Bu şekilde rahat yemeyi öğrendikten sonra, bir miktar yiyeceği dilinin ucuna yerleştirin böylece zamanla dilinin ucundaki yiyeceği geriye doğru boğazına atarak yutmayı öğrenebilir.
  • Plastik kaşık deneyin Metal kaşıklar soğuk hissi verir, bebeğinizin dikkatini çekerek yemesini engelleyebilir.
  • Yemesi için zorlamayın Bebeğinizi beslemenizdeki amaç, ona yeni tadlar ve yeme yöntemlerini tanıtmaktır. Bu süreçte, bebeğiniz sık sık iki ileri bir geri şeklinde gelişme gösterecektir. Zaman zaman bebeğinizin katı yiyecekleri reddetmesi beklenen birşeydir. Bu olduğu zaman, bırakın ve başka bir gün deneyin. Bebeğiniz hazır olduğunda yiyecektir.

Katı Besinlere Başlarken Alerji
Katı yiyeceklere geçişte bebeğiniz yiyeceklere karşı alerjik reaksiyon gösterebilir. İnek sütü, yumurtanın beyazı, balık, fıstık, turunçgiller bebekler yediğinde en çok alerjiye neden olan yiyeceklerdir. Bebeğinize yeni yiyecekleri yavaş yavaş tanıtmalı ve yeni bir yiyeceği vermeden önce 3-5 gün beklemelisiniz, böylece yeni maddelere karşı reaksiyonları farkedebilirsiniz. Eğer ailenizde alerji sık görülen bir vakaysa o zaman daha çok dikkat etmeniz gerekir. Alerjik reaksiyonların belirtileri şöyledir:

  • Deride kurdeşenlere benzer kızarıklıklar ve lekeler
  • Yemesinin hemen ardından kusma
  • Yemekten birkaç saat sonra ishal
  • Dışkısında kan
  • Nefes almada zorluk

Ek Vitamin ve Mineraller
Hazır mamalar gerekli bütün vitamin ve mineralleri içerdiğinden bunlarla beslenen bebeklere ek bir vitamin vermeye gerek yoktur. Anne sütü ile beslenen bebeklere D vitamini verilmeye devam edilmesi gerekir.

Biberonla Besleme

05 Şub 2009

Biberonla Besleme

Bebekleri Biberon ile Besleme Tekniği
Biberonla besleme, bebeğin anne memesini almamasına ve bazı hastalıklara neden olabileceği için önerilmemektedir. Zorunlu kalındığı durumlarda ise aşağıdaki önerilere uyulmalıdır;

  • Biberonun deliğinin genişliği kontrol edilmelidir. Bunun için mama konulduktan sonra biberon ters çevrilir. Mama biberondan önce ip gibi sonra damla damla akmalıdır. Sürekli olarak ip gibi akan ya da sürekli olarak damlayan deliği olan biberonlar uygun değildir.
  • Bebek yarı oturur durumda iken biberon verilmelidir.
  • Biberon bebeğin eline bırakılmamalıdır.
  • Bebeği besleyenlerin sayısı azaltılmalıdır. Her yetişkinin bebeği tutma, etkileşme ve onunla konuşma biçimi farklıdır.
  • Mümkün olduğunca bebeğinizle deri teması içinde olun. Biberonla emzirdiğiniz halde biberon verirken giysinizi sıyırarak bebeğin göğsünüze yaslanmasını sağlayabilrsiniz.
  • Kollarınızı dğişimli kullanın.
  • Bebeğinizin emzirmeyi bırakma zamanı geldiğinde bırakmasına izin verin.
  • Zaman tanıyın. Meme emen bebek keyif ve emme zevkini devam ettirmek için memenin içindeki süt bittikten sonra da emmeye devam eder.
  • Biberonla besleme konusunda kaygılanmayın. Bebeğinizi biberonla da iyi bir şekilde besleyebilir ve ona yeteri kadar sevgi gösterip sarılabilirsiniz.
  • Bebeğin her öğünde aldığı miktar yazılarak günlük miktar ölçülmelidir.

Biberonla Besleme

  • Bebeğin yanağına parmağınızla veya emziğin ucuyla hafifçe vurarak bebeğin biberona yönelmesini sağlayın.
  • Biberona biraz eğim vererek mamanın biberonun ağız kısmını tamamen doldurmasını sağlayın. Böyle yapılmazsa bebek hava yutabilir ve bebekte gaz oluşmasına neden olur.
  • Yarı oturur durumda beslerseniz, bebek dah akolay yutkunabilir.
  • Beslemeden önce mama önlüğü takın.
  • Bebek alışık olmadığı için ilk günlerde fazla mama almak istemeyebilir.
  • Biberondaki mamanın ağızlıktan akma hızının uygun olduğundan emin olun. Biberonu ters çevirip kontrol edebilirsiniz. Süt dökülüyor veya fışkırıyorsa çok hızlı akıyor demektir. Bir veya iki damla akıyorsa hızı çok yavaş demektir. Önce biraz süt fışkırıyor ve sonra birkaç damla geliyorsa hızı uygun demektir.
  • Bebeğiniz sütün tümünü bitirdiğinde, biberonu çekin. Hala emmek istiyorsa küçük parmağınızı emembilir.
  • Uzun süre emdikten sonra bile biberonu bırakmıyorsa, küçük parmağınızı biberon memesinin yanından kaydırarak hafifçe bebeğin ağzına sokun ve biberonu çıkarın.
  • Biberon ağzındayken uyuya kalırsa yutmuş olabileceği hava nedeniyle kendini tok hissediyordur. Oturur konuma getirip gazını çıkartın ve istiyorsa kalan sütünü içirin.

Biberonla Beslemenin Faydaları

  • Bebek için daha uzun süreli tatmin; bebek anne sütüne göre daha uzun süre tokluk hisseder
  • Bebeğin aldığı süt miktarı kolayca izlenebilir
  • Anne için daha fazla özgürlük; emziren annenin mutlaka her öğün bebekle birlikte olması gerekir. Halbuki, biberon ile beslenen bebeklerde, bazı öğünlerde başka biri veya baba bu işi üstlenebilir
  • Baba da bebeği besleyebileceği için bu olayı baba da paylaşabilir
  • Bazen tıbbi engellerden dolayı anne sütü ile beslenme imkansız hale gelebilir
  • Daha az aralıklarla beslenir
  • Emziren anneler için normal yaşama ve iş hayatına dönüş yavaş gerçekleşmektedir
  • Emziren annelerde adet görme geciktiğinden, doğum kontrol önlemlerinin alınması da gecikmektedir
  • Annenin giyim tarzını etkilemez anne memesini açmak zorunda kalmadığı için
  • Bebeğini biberonla besleyen bir anne iki kişi için yemeye son verebilir
  • Toplum içinde daha az stresli besleme
  • Anne doğumdan önceki cinsel hayatına hızlıca döner

Biberonla Bebek Besleyenlere İpuçları…

  • Biberonun deliğinin uygun büyüklükte olduğundan emin olun
  • Bebeğinizin ağzında biberon varken uyumamasına dikkat edin, bu aynı zamanda diş çürümesine ve kulak enfeksiyonlarına yol açabilir
  • Sırt üstü yattığında bebeği beslemeyin
  • Çevrenin çok aydınlık ve gürültülü olmamasına özen gösterin
  • Bebeğiniz çok acıkmadan onu besleyin
  • Her zaman mamayı taze hazırlayın
  • Hazırlanmış mamayı buzdolabı dışında bir yerde 1 saatten fazla tutmayın
  • Her beslenmeden sonra kalan mamayı atın. Buzdolabında olsa bile şişe içinde bakteri üreyebilir
  • Kullanma tarihi geçmiş mamaları kesinlikle kullanmayın
  • Mamayı veya sütü mikrodalga fırında ısıtmayın. Mamanın içinde çok sıcak noktalar olabilir
  • İlk yıl içinde şunları vermeyin; Çay, inek sütü, kolalı içecekler
  • Hiçbir zaman emziği çocuğun boynuna asmak için, boynuna dolanacak ip vs. kullanmayın

Biberonla Beslemede Gerekenler
Biberonlar: Bütünüyle biberonla beslenen beslenen bir bebek için en az 3 adet büyük boy (250 mililitrelik) biberon şişesi gerekir. Fazladan biberon memelerine de gereksinim vardır. Böylece tıkanan memelerin yerine yenilerini kolayca kullanabilirsiniz. Biberona yerleştirilen tek kullanımlık içliklerle bebeğin yuttuğu hava en aza indirhgenmiştir.

Memeler

  • Doğal Görünümlü Biberon Memeleri: Bu memelerin özelliği kullanım açısından da gerçek memeye çok benzemeleridir.
  • Geleneksel Biberon Memeleri: Bu memeler ile bebeğiniz gerçek memeden emerken yaptığı emme hareketini yapamaz. Saniyede iki üç damla süt akıtabilmesi en iyisidir.
  • Karın Ağrılarına Karşı Yapılmış Biberon Memesi: Süt içilirken biberona hava girecek biçmde yapılmıştır. Böylece biberon ağzının büzüşmesi önlenir, bebeğin hava yutması da önlenmiş olur.
  • Geniş Tabanlı Biberon Ağızları: Her biberon şişesine uymaz. Bebek emdikçe ağzı geniş tabana yaslanır, memenin ucu ağzın içinde idip gelir; böylece gerçek memeyi andırdığı düşünülebilir.

Sterilizasyon ve Temizlik
Bebeğinizin besinine dokunacak herşeyi kullanmadan önce iyice yıkayıp sterilize etmelisiniz.. Beslenmeden sonra da kullanılan tüm malzemeler sıcak suyla yıkanmalı ve ardından steril edilmelidir. Sterilizasyon üç şekilde yapılabilir;

  • Kaba soğuk su koyup sterilizasyon sıvısını ya da tabletleri karıştırın. Tabletler çözündükten sonra, temizlenecek gereçleri suyun yüzeyine çıkmayacak biçimde içinde yerleştirin.
  • Kabı hafif hafif çalkalayarak şişelerin içinde kalan hava kabarcıklarını bütünüyle yok edin. Kabarcıkların içinde mikrop barınabilir. İç kapağı yerleştirip kapağı kapatın.
  • Gereçleri ilaçlı su içinde tutup, kullanacağınız zaman çıkarın kaynamış su ile durulayın. Kağıt havlu üzerinde süzdürün.
  • Biberon şişelerini ve memeleri yerleştirebileceğiniz bu aygıtın kullanımı kolaydır. Hem çok pratik, hem de çok hızlıdır. Gereçleri aygıta koymadan önce herşeyi iyice iyi yıkayın.
  • Gereçleri önce yıkayın, sonra 25 dakika kaynatın. Kabın içindeki herşeyin suya iyice batmış olmasına dikkat edin.

1- Kimyasal Malzemeler; 2- Elektrikli, Buharlı, Mikrop Öldürücü

3- Kaynatma

  • Tüm şişeleri, kapları biberon memelerini, plastik huniyi, kaşık ve bıçağı sabunlu sıcak suda yıkayın.
  • Şişelerin içini süt kalıntılarını çıkarmak için frçayla temizleyin. Boynunu ve kapak vidası çevresini iyice ovuşturun. Memenin içini tuzla ovarak süt kalıntılarını temizleyin. Meme ucuna tuz doldurup parmaklarınızın arasında ovuşturun.
  • Tüm gereçleri bol suda durulayın. Biberon memelerinin tıkanan deliklerini açınız.
  • Gereçleri bulaşık makinesinin sıcak su programında kolayca temizleyebilirsiniz. Fakat steril olmazlar.

Sterilizasyon Yıkama

Bulaşık Makinesi

Meme Başı Şaşkınlığı
Biberondan emmeyi öğrenen bebek, anne memesini reddeder. Meme başı şaşkınlığı adı verilen bir tablo ortaya çıkar. Anne sütü ile beslenmenin yetersiz ve başarısız oluşu çoğunlukla birkaç kez bile olsa denenen biberondur.

Biberon Çürüğü
Normal koşullarda süt sıvı bir besin maddesi olduğundan ağızda çok kalmaz ve çürük oluşumuna neden olmaz. Ancak çocuğun şekerli süt ile doldurulmuş biberonla beslenmesi ve bala veya reçele batırılmış yalancı emziğin uyumadan önce emdirilmesi yaygın bir alışkanlıktır. Ayrıca bazı anneler bebeklerini 2 sene gibi uzun bir süre anne sütü ile beslemektedirler. İşte bu şekilde beslenen çocuklarda 2-6 yaş arasında özellikle üst ön dişlerde yaygın kahverengi çürükler görülmektedir. Hatta çok ileri vakalarda dişlerin tamamı çürümektedir. Bu olay biberon çürüğü olarak adlandırılır. Etken devam ederse süt azılar da etkilenir.

Yeni Doğan Bebek İçin Bunlar Normal Mi ?

04 Şub 2009

1-Yeni doğan bebeğimin baş şekli uzamış gibi ! görünüyor. Normal mi?

Bebek, doğum kanalından geçerken kafatası kemikleri üstüste kayarak geçişin kolaylaşmasını sağlar. Bu nedenle yeni doğan bebeğin başı yukarı doğru uzamış gibi görünür. Zaman içinde kendiliğinden düzelir.

2-Yeni doğan bebeğin kafasında şişlik var. Normal mi?

Doğum sırasında, özellikle zor doğumlarda kafa derisi altında değişik şekillerde cilt altı kanamaları olabilir. Hekim kontrolünde bebekte başka bir belirti yoksa bu şişliklere hiç bir şey yapmaya gerek yoktur. Bir süre sonra geçer.

3-Yeni doğan bebeğimin cildinde sivilce gibi, ufak kırmızı döküntüler var. Normal mi ?

Yeni doğan döküntüleri adı verilen bu görüntüler zamanla kaybolacak olan, pek çok bebekte görülen döküntülerdir.

4-Yeni doğan bebeğimin vücudunun bir yerinde (örneğin ense) kırmızımsı bir leke var. Normal mi?

Yeni doğan cilt lekeleri halk arasında annenin gebelik dönemine ilişkin bazı söylentilere bağlansa da (gizlice bir meyve alma) tümü ile normal olan, bebeğin cilt altı dokusu geliştikçe çoğu görünmez olacak lekelerdir. Ancak çok geniş alanı kaplayan, koyu renkli bazı ender görülen lekeler kalıcı olabilir. Hekim kontrolünü gerektirir.

5-Yeni doğan bebeğimin kalçalarının üst birleşim yerinde mor bir renk değişi mi dikkatimi çekti. Normal mi?

Mongol lekesi adı verilen renk değişimi merak edilecek bir durum olmayıp mongolizm (Down sendromu) ile hiçbir ilgisi yoktur. Çoğu bebekte görülebilir.

6-Yeni doğan bebeğim sık sık sıçrıyor, irkiliyor. Normal mi?

Doğumdan başlayarak varolan reflekslerden (iç güdüsel davranış) biride moro refleksi denilen bu sıçramalardır. Ani ses, ışık, temas gibi uyaranlarla bebekler kollarını iki yana açarak sıçrar, hatta ağlarlar. Bebek büyüdükçe bu refleks kaybolur.

7-Yeni doğan bebeğim hemen bütün gün uyuyor. Normal mi?

Doğumu izleyen ilk günlerde bebek gece ve gündüz düzeni olmaksızın 18 – 20 saate yakın uyuyabilir. Bebekten bebeğe uyku yeterliliği değişmekle birlikte anne ve bebeğin özellikle gece uyku düzeni oluşuncaya dek pek çok geceler uykusuz kalabilirsiniz. Bu nedenle her fırsatta siz de dinlenmeye, uyumaya çekilmelisiniz.

8-Yeni doğan bebeğimin gözlerinde çapaklar oluyor? Normal mi ?

Genelde doğumu izleyen günlerde hafif çapaklanmalar önemli değildir. Kaynamış çayın dem kısmından bir miktar, temiz bir kaba konularak ılık bir ısıya geldiğinde temiz bir bez, pamuk ile göz pınarından dışarıya doğru silinmelidir. Göz aklarında kızarıklık yada çok aşırı çapaklanma olursa hekim kontrolü gerekir.

9-Yeni doğan bebeğimin dilinin üstünde beyazlıklar dikkatimi çekti. Normal mi?

Pamukçuk(moniliazis) adı verilen havada her zaman bulunabilen mantar türleri, zaman zaman bebeğin dil üstünde daha çok olmak üzere ağız tavanı ve yanak içlerinde birikebilir. Başlangıç durumlarında; 1 çay bardağı kaynamış soğumuş suya 1 çağ kaşığı karbonat (hamur kabartma tozu) karıştırılarak hazırlanan sıvı, temiz bir gazlı bez ile bebeğin ağzındaki bu beyazlıklar üstüne sürülür.

10-Yeni doğan bebeğimin ilk idrar ve dışkısını geç yapması normal mi?

Genelde yeni doğanlar doğar doğmaz kısa süre de ilk idrarlarını yaparlar. İlk zamanlar idrarda üret tuzları fazla olabildiği için renk koyu renkli olup bezi boyayabilir. Normaldir. İlk dışkı, genellikle ilk 12 saatte koyu yeşil, siyahımsı, yapışkan bir şekilde olur ve 4-5 gün sürer. Daha sonra giderek açık yeşil ve sarıya döner. İlk 48 saat içinde bebek hiç dışkı yapmadı ise doktoruna başvurmakta yararlı olur.

Emzirme Pozisyonları

04 Şub 2009
En Yaygın Emzirme Pozisyonudur.
Klasik Beşik Tutuş

Bu pozisyonda sırtınızı destekleyen rahat bir koltuğa oturun. Memenizi elinizle C şeklinde tutarak destekleyin. Bebeğinizin yüzü karnı ve dizleri size dönük biçimde midenize dayayın. Bebeğinizin başı dirseğinizin çukur kısmında bulunmalıdır. Kolunuzun yorulmaması için gerekirse bir yastıkla destekleyin.

Sezeryan doğum yapan, göğüsleri büyük olan anneler için idealdir.
Futbol Tutuşu

Bebeğinizin bacaklarını koltuğunuzun altından sarkıtın. Bebeğinizin başını elinizle destekleyin, gerekirse elinizin altına bir yastık koyun. Bu tutuş memenizin kontrolü ve bebeğinizin emişi açısından kolaydır. İkiz bebeği olan anneler için idealdir.

Memeyi yakalama problemi olan küçük veya erken doğan bebek anneleri için idealdir.
Çapraz Beşik Tutuşu

Bebeğinizi, emzireceğiniz memenin aksi tarafındaki kolunuzun içine yatırın. Bebeğinizin vücudu size dönük ve meme hizasında olmalıdır. Bu şekilde bebeğinizin başını daha rahat kontrol edersiniz.

Sezeryan doğum yapan ve geceleri emziren anneler için idealdir.
Yatarak Emzirme

Hafif yan yatar biçimde sırtınızı ve omuzunuzu bir yastıkla destekleyin. Kolunuzu bebeğinizin başının arkasından geçirerek onun vücudunu, diğer elinizle de memenizi destekleyin. Bebeğinizin sırtına bir yastık koyun, ağzı meme ucuna gelecek şekilde yanınıza yatı