Archive for the 'Anne ve Bebek' Category

Yeni Doğan Bebeğin İlk Bakımı

04 Şub 2009

Yeni doğan bebek ilk 48 saat içinde sağlık personeli yada hekim tarafından değerlendirilmeli, ayrıntılı muayenesi yapılmalıdır. Erken dönemde ortaya çıkan yeni doğan sarılıkları ayrı bir önem taşır. Yine ilk 48 saat içinde bebeğin koyu renkli, şekilsiz, yapışkan nitelikli ille kakasını yapması beklenir. Anüsün (dışkı açıklığı) kontrol edilmelidir. Muayene öncesi ve sırasında annenin katkısı alınmalı, öykü alma yanısıra muayene sonuçları yönünden anne bilgilendirilmelidir. Ancak bu bilgilendirme , annenin gereksiz yere kaygılanmasına yol açmayacak biçimde yapılmalıdır. Bunun içinde gerekli iletişim teknikleri uygulanmalıdır.

Yeni doğan bebek ani uyaranlara (ses, ışık,temas gibi.) tepki verir, sıçrar, kollarını açar, ağlayabilir. Normal bir yenidoğan refleksidir. (moro refleksi ) Yine bir başka refleks, emme refleksi olup anne karnında iken de var olduğu gösterilmiştir.
Yenidoğan bebeğin cildi, gri-beyaz renkli, yapışkan bir madde ile kaplıdır. bebeğin hassas cildini korur, üşümeyi önler.

Isı düzenlemesi yeterli olmayan yenidoğanın vücut ısısı düştüğünde önce el-ayaklarda, giderek yüz ve tüm vücutta morarma olur. Hemen ısıtılmalıdır. Üşüme dışında kan şekeri düşüklüğü ya da bazı doğumsal hastalıklar da morarmaya neden olabilir.

Derinin kuruluk, soyulmalar, doğum tarihinin uzadığını, anne karnında beslenmenin yeterli olamadığını düşündürür. Yenidoğanın yüz ve gövdesinde toplu iğne başı şeklinde ortası beyaz, çevresi kırmızı döküntüler olabilir. İlk hafta içinde kaybolur. Yine yüzde, burun üstünde küçük sarı-beyaz döküntüler de normaldir. Yenidoğanın göbek kordonu kanama ve enfeksiyon yönünden kontrol edilmelidir. Göbek 5-10 günde kuruyarak düşer.

Göbek yarasından bir kaç gün kanlı ya da kansız sızıntı olabilir. Gerek göbek düşmeden önce, gerek düştükten sonra 1-2 gün kurumayı hızlandırmak ve enfeksiyonu önlemek için göbek yarasına her gün 1 kez antiseptik uygulanır. Göbeğin ıslanmaması için bağlanırken bezin üstünde kalmalıdır.

Genelde ilk banyo göbek düştükten bir gün sonra yapılır. Ancak sağlıklı bebeklerden, düşmeyi beklemeden de banyo yapılabilir. Bebek yıkanmaksızın ilk günler 37 C ısıtılmış su ile ıslatılmış yumuşak bezle silinerek de temizlenebilir. Pudra kullanılmamalıdır.

Yenidoğan bebeğin başı ilk günlerde kemiklerin üst üste binmesi nedeni ile küçük olabilir. Bazen bebek başının doğum kanalında sıkışmasına bağlı olarak cilt altında kanamalara bağlı şişlikler olabilir. Hiç bir şey yapmaksızın izlemeyi gerektirir. Gözlerde çapaklanma varsa, kaynatılmış ılıtılmış su ile ıslatılmış steril gazlı bez ile çok bastırmadan burun kökünden dışa doğru silinir.

Burun ve kulağın içine ucu pamuklu çubuklar sokarak temizleme gereği yoktur, sadece ucundan temizlenir.

Bebeklerde alt bakımı özenle yapılmalıdır. özellikle kız çocuklarda bu bölge önden arka doğru her gün hafifçe silinir, iyice durulanır ve kurulanır. Kız bebeklerde ilk günlerde anneden geçen hormonlar ile kanama olabilir, bir kaç günde kaybolur.

Erkek çocuklarda penis ucunda darlık olabilir. İleri dönemde darlığın ısrarla sürmesi idrar yolu enfeksiyonu riskini arttırır. Erken sünnet önerilir. Yine anneden geçen hormonlar ile gerek kız, gerek erkek yenidoğanda tek ya da iki taraflı memelerde şişkinlik olabilir, sıkınca süte benzer sıvı gelebilir. Kendiliğinden geçer, hiç bir şey yapılmaması uygundur.

Yenidoğanların çoğu, doğumdan hemen sonra idrar yaparlar. İlk 24 saat içinde hiç idrar yapmamış ise mutlaka değerlendirilmelidir. İlk günlerde idrar sayısı az olmakla birlikte sonraki günlerde günde 5-6 kez idrar yapan yenidoğanın anne sütü alması kesinlikle yeterlidir.

Ay Ay Bebek Gelişimi

03 Şub 2009

Bebeğiniz birinci ayını genelde uyuyarak geçirecektir, ancak bu onun hiçbir şey yapmadığı anlamına da gelmez. Kafasını kısa bir süre tutabilir. Size veya sesinize tepki verebilir. Değişik seslere tepki verebilir.

Nesneleri kısa süre takip edebilir. Ancak bebeğinizin görmesinin tam olmadığını bilin. Bazı bebekler başlarını uzunca bir süre bile tutabilir. “Aguu” gibi sesler çıkarabilirler. İlk aylarında bebekler ziyaretçi akınına uğrar. Bebeğinizi kimseyle görüştürmemek, evden dışarı hiç çıkarmamak gibi uygulamalara gerek yoktur.

Ancak ziyarete gelenleri bebeğin öpülmemesi konusunda uyarın. Sürekli çekilen fotoğraflar, flaşlar nedeniyle gözlerini rahatsız edebilir. Bunun dışında, el yıkamanın önemini ziyaretçilerinize de anlatın ve dışarıdan gelen herkesten, bebeği kucaklarına alacaklarsa ellerini yıkamasını rica edin. Mümkünse, bebeğin az sayıda kişinin kucağına gitmesi iyidir.

Bunun dışında, hava uygun olduğunda giyimine dikkat ederek dışarı çıkarmanızda sakınca yoktur. Ancak kalabalık ve kapalı mekânları tercih etmeyin.

2.Ay

İşte bebeğiniz size gülüyor. Bu, çocuğunuz tarafından gönderilen bir armağan.

İkinci ayın içindeki bebeğin nesneleri takip mesafesi daha da artmıştır. Karnının üzerindeyken kafasını kaldırabilir. Çıngırak gibi değişik seslere yanıt verir. Annesini ve sık gördüğü insanları tanımaya başlar. Bazı bebekler nesnelere uzanabilir. Uyanık kalma süresi artmıştır. Bu ay, bebeğinizin aşı ayıdır. Aşı sonrasında bazı bebeklerde ateş ve hafif bir halsizlik hali görülebilir. Doktorunuzla, aşı sonrası oluşabilecek reaksiyonlar ve neler yapılması gerektiği konusunda konuşun.

3.Ay

Karnının üzerinde yatarken kafasını kaldırabilir. Çıkardığı sesler çeşitlenmiştir. Gülücükler artar. Bir yanına dönebilir. Nesneleri uzun süre takip edebilir. İki elini kavuşturabilir. Özellikle annesinin sesine doğru dönebilir.

Çalışmaya başlayan annelerin sütleri yorgunluk, süt sağmama gibi nedenlerle azalabilir. Sütünüzü düzenli olarak sağarak ve mümkün olduğunca emzirmeye devam ederek sütünüzün azalmasını engelleyebilirsiniz. Sağdığınız sütleri, siz işteyken bebeğe bakan kişi verebilir. Bu ayda aşı yoktur. Sadece bebeğin gelişimi kontrol edilebilir.

4.Ay

Bebek yüksek sesle gülmeye başlar. Başını tutar. Yuvarlanabilir. Bazı nesnelere ulaşarak eline almaya çalışır. Küçük nesnelere dikkat eder. Ellerinden tutup kendinize doğru çekerseniz, başını tutabilir. Agucuklar iyice artmıştır.

İkinci dönem aşıları bu ayda yapılacaktır. Eğer ilk aşılarda sorunlar yaşandıysa, doktorunuza bunları anlatın. D vitaminin yanında bebeklere flor verilmesine bu ayda başlanabilir; bazen daha geç başlanır. Artık oyuncaklarla da ilgilenmeye başlamıştır. Bazı bebekler, oyuncakları alınınca itiraz edebilir.

5.Ay

Bu ay, bebeğiniz için artık bir dönüm noktasıdır. Çünkü bebeğiniz yavaş yavaş katı gıdalara geçecektir. Oturma konusunda da ilerleme kaydediyordur. Başını dik tutabilmektedir. Göğsünü yerden kaldırabilir, yuvarlanabilir.

Bebeğinizi şimdiye kadar yatakta iç huzuru ile yalnız başına yatırdıysanız, artık dikkat etmeye başlayın. Bir gün bir de bakmışsınız ki bebek dönüyor. Artık çıngırakla oynamaya başlayabilir. Sosyal ilişkileri biraz daha gelişmiştir. Çağrıldığında bakabilir.

6.Ay

Bebeğiniz ne kadar hızlı büyüyor değil mi? Daha dün küçücüktü. Çekmecelerde, “bunlar onun olamaz, herhalde yıkayınca çekti” dedirtecek kadar küçük çoraplar buluyorsunuz. Bebeğiniz bu ay içinde yardımsız oturuyor duruma gelecektir. Oyuncağını elinden alınca size kızabilir. Ayakta dik tutarsanız, yere biraz basabilir. Avucuna bir şeyler alabilir. Bu dönemde, bebeğinizin yeni aşıları yapılacaktır. Başının arkasındaki bıngıldak artık kapanmıştır.

5. ay, bebekten kan alınarak kansızlık için değerlendirmelerin de yapıldığı bir aydır. Çünkü pek çok bebekte, yanlış beslenme nedeniyle demir eksikliği olabilir. Demir eksikliği varsa, D vitaminin yanında demir takviyesi de yapılır. 5 aylık bebeğiniz, tanımadığı kişilerin kucağına gitmeme gibi yadırgama davranışları içine girebilir.

7.Ay

Bebeğiniz artık, eline verdiğiniz bisküviyi kendi kendine yiyebilen küçük bir canavar. Uzaklardaki oyuncaklara ulaşmaya çalışır. “Babba”, “dedde” gibi kelimeleri söyleyebilir. Bunlar henüz anlamlı değildir. Bazı bebekler bir şeylere tutunarak ayakta durabilir. El çırpıp, el sallayabilir.

8.Ay

Bebeğinizin kanepenin kenarına tutunup ayağa kalktığını görürseniz şaşırmayın. Bu ayda, bebeğinizi ayakta tutarsanız ayakları üzerine ağırlık verebilir. Ancak unutmayın ki bütün bebekler farklıdır. Bebeğiniz tutunarak ayağa kalkmıyorsa paniğe kapılmanıza gerek yok. 8 aylık bir bebek, oyuncaklarını bir elinden diğerine geçirebilir. Oyuncağını avcunun içine alabilir. Ce-e oyunu oynayabilir.

9.Ay

Eğer çok tombul bir bebek değilse, artık yürümeye yönelik hareketleri iyice artmıştır. Oturur durumdan ayağa kalkabilir. Yüzüstü pozisyondan oturur duruma gelebilir. Birine veya bir şeye tutunarak ayakta durabilir. Bazı bebekler, sıralama dediğimiz, koltuğun kenarına tutunarak yürüme işini başarabilir. Farkında olmadan “anne”, “baba” diyebilir. 9. ay, ülkemizde kızamık aşısının yapıldığı aydır. Bu aşı 15. ayda tekrarlanır. Bebeğin gelişimi takip edilir.

10.Ay

Bebeğin ayakta durabilme özelliği iyice artmıştır. Elinden oyuncağını almaya çalıştığınızda karşı çıkar. “Anne” ya da “baba” kelimelerini bilinçli olarak söyleyebilir. Küçük nesneleri parmakları ile yakalayabilir. Bu ince hareketler, sağlıklı gelişiminin bir göstergesidir. “At”, “ver”, “al” gibi basit emirleri anlayabilir ve bunlara uyabilir. İsteklerini belli edebilir.

11.Ay

Artık küçük yaramaz “hayır” kelimesini anlamaktadır, ama her zaman annesini dinlemeyebilir. Küçük nesneleri tutabilir. El sallayabilir. Eşyalara tutunarak yürüyebilir. Tutunmadan kısa süre ayakta durabilir. “Anne” ve “baba” dışında kelimeler söyleyebilir. Bazı bebekler bu ayda yürüyebilir. Bebeklere özgü değişik bir dilde konuşabilir.

12.Ay

Çoğu bebek bu ayın sonunda yürüyebilir. Ancak bu yürüme genellikle çok başarılı değildir. Siz ona top attığınızda, o da size geri atabilir. Bu ayda verem aşısının kontrolü yapılır. Eğer tutmadıysa, aşı tekrarlanır. Daha önce kan değerlerini görmek için değerlendirme yapılmadıysa, bu ay yapılır.

Yemekleri sağlıklı beslenme kurallarına uygun pişiriyorsanız ve bebek artık sizinle sofrada oturabiliyorsa, sizin yediğiniz yemeklerden yiyebilir. Bu ay, ufaklığın ilk doğum günü heyecanının yaşandığı aydır. Bu güzel günü ölümsüzleştirmek için, fotoğraf makinesi, film gibi hazırlıkları şimdiden yapın.

Bebeğim Neden Ağlıyor ?

03 Şub 2009

Bebekler hiçbir neden olmadan boşu boşuna ağlamaz. Mutsuz olduklarında ya da bir şey gerçekten canlarını sıktığında size haber vermek ve yardımınızı almak için ağlar.

Bebekler ağlamaya başladı mı anne – babalar ne yapacaklarını şaşırır. Hele de o, ilk bebekleri ise daha çok panikler. Uzman Psikolog Sinem Olcay “Bebeğim neden ağlıyor” sorusunun yanıtını veriyor.
Yeni doğan bebeklerin çok ağlamasının bir sebebi var mıdır?

Bebekler sıkıntı veren her durumda teselli bulmak için yardım aramaya programlanmıştır. Bebeğinizin ağlaması, beyni henüz yeterince gelişmediği için tek başına başa çıkamadığı yoğun duygular ve korku veren bedensel hisler için yardım istemesi anlamına gelir. Bebekler hiçbir neden olmadan boşu boşuna ağlamaz. Mutsuz olduklarında, bir şey gerçekten canlarını sıktığında size haber vermek ve sizin yardımınızı almak için ağlar.

Tüm bebekler arasında doğduğunda en olgunlaşmamış durumda olan insan yavrusudur. Aslında bebeklerin gebelik süresini anne karnının dışında tamamladığını söyleyebiliriz. Freud’un insan yavrusu için “dünyaya tamamlanmamış olarak gelir” demesi doğrudur. Yeni doğmuş bir bebeği dışarıdaki bir cenin gibi düşünebiliriz. İşte bu nedenle yani doğduklarında yeterince olgunlaşmış olmadıkları için bebekler çok hassastır.
Bebeklerin ağlamasına en çok ne sebep olur?

Bebekler hem fiziksel hem de duygusal pek çok nedenden ötürü ağlayabilir. Bir bebek, yorgun ya da aç olduğu ya da başka bir dış etken yüzünden fazla uyarıldığı için ağlayabilir.
Annelerin ağlamanın ne anlama geldiğini anlama şansı var mıdır?

İlk başlarda ağlamanın ne anlama geldiğini çözmek zor olabilir ama zamanla ağlamaları çok daha doğru bir şekilde okumayı öğreneceksiniz. Örneğin; zamanla açlık ağlamasını yorgunluk ağlamasından ayırt etmeye başlayacaksınız. Bazen ise ağlamanın nedenini kesinlikle bilemeyeceksiniz. Ama bunun bir önemi yok. Önemli olan bebeğin paniğini ve acısını ciddiye almanız ve sakinleşmesi için ona yardımcı olmanızdır.
Bebekler en çok ne zaman ağlar?

Ağlama, bebek 3-6 haftalık olduğunda en yüksek seviyededir. Bebek, 12-16 haftalık olduğunda ise azalır. Bunun nedeni bu dönemde bebeklerin hareket kabiliyetinin yükselmesi, bir şeyleri tutup onlarla oyun oynayabilmeleri dolayısıyla artık daha az sıkılma ve engellenme yaşıyor olmasıdır. Daha büyük bebekler ve 3-4 yaşına kadar çocuklar, açlık, soğuk, yorgunluk, hastalık gibi sebepler yüzünden ağlamaya devam eder. Bunun yanında, ağlamaya neden olan yeni hisler eklenmiştir.

Ebeveynden ayrılma korkusunun yarattığı panik yüzünden ağlayabilir. Büyüdükçe hoşlandıkları ve hoşlanmadıkları şeyler; onları korkutan ya da huzursuz eden şeyler netleşir ve her biri bir ağlama nedeni olabilir. Konuşamayan bir çocuk için ağlama genelde “hayır” anlamına gelir. “Hayır bir başkasının kucağına gitmek istemiyorum”, “Hayır bu tulumu giydirmenden hoşlanmıyorum” gibi.
Bebek ağladığında ne yapmak gerekir?

Bebeklere her ağladığında müdahale etmek, sakinleşmeleri için yardımcı olmak gerekir. Ağlamasına uzun süre cevap verilmeyen bebekler aşırı duyarlı bir stres algılama sistemi geliştirebilirler.

Bebeğinizin kendi kendine sakinleşmesini beklemenizin hem beyin hem beden gelişimi bakımından olumsuz etkileri olabilir. Bir bebek, ağlamayla kaybettiği kontrolünü kendisi sağlayamaz, bunu sadece siz yapabilirsiniz. O nedenle bebeklerin her ağlamasına tutarlı şekilde cevap vermek gerekir.

Araştırma ve gözlemler göstermekte ki ağlamalarına cevap verilen bebekler ilerleyen zamanda daha az ağlayan, daha mutlu ve daha kolay sakinleştirilebilen çocuklar oluyor.