Archive for the 'Cilt Hastalıkları' Category

Uyuz (Gale)

13 Şub 2009

Uyuz (Gale)

Uyuz mikroskopla görülebilen ve sadece insan derisinde yaşayabilen bir parazittir.Bulaşma insandan, insana ve yakın temasla olur. Birlikte uyumak, aynı evi paylaşmak en sık görülen bulaşma yollarıdır. El sıkışmak, dansetmek gibi kısa süreli temaslarla bulaşma daha nadirdir.

Uyuzun ilk belirtisi özellikle geceleri artan şiddetli kaşıntıdır. Ancak bu belirti ortaya çıkmadan önce de kişi uyuz olmuştur ve bunu başkalarına bulaştırabilmektedir. Kaşıntı el parmak araları, göbek, koltuk altı gibi bazı bölgelerde sık görülür. Aynı evi, ortamı paylaşan kişilerin şikayetleri olmasa da tedavi edilmeleri gerekir. Yine bu kişilerin tedaviye aynı zamanda başlamaları çok önemlidir.

Uyuz tedavisinde kullanılan ilaçlar krem şeklindedir. Tedavi başlamadan önce banyo yapılması önerilir. İlacın kullanımından sonra kaynatılmış, temiz eşyalar giyilmelidir. İç çamaşırları, çarşaf, yastık kılıfı gibi eşyalar kaynatılmalıdır. Bu eşyaların otomatik çamaşır makinelerinde 90°C ‘de yirmi dakika kaynatılması yeterli olacaktır. Battaniye, saat, mont ,tarak gibi kaynatılamayacak eşyalar ise bir poşetin içine konup ağzı sıkıca bağlanıp , en az bir hafta süre ile bekletilmelidir.Parazit, insan vücudu dışında bu süreden daha uzun yaşayamadığı için bu eşyalardan temizlenmiş olur.

Uyuz olduğunuzdan şüpheleniyorsanız ilacı kendi başınıza alıp kullanmayın. Mutlaka bir doktora muayene olun. Aynı belirtilere sahip başka hastalıkların olabileceğini unutmayın.

Ayrıca uyuz ilaçlarının kullanımı çocuklarda, erişkinlerde, yaşlılarda ve hamilelerde farklılık göstermektedir. Yanlış kullanımı zarar verebilir. Doktorunuzun önerdiği ilacı, kurallarına uygun olarak kullanırsanız bu hastalıktan kısa sürede kurtulabirsiniz. Tedavinin başarılı olmaması genellikle bu kurallardan birinin ihmali ile ortaya çıkmaktadir.

kaynak : http://saglik.tr.net/genel_saglik_uyuz.shtml
Hazırlayan :Doç.Dr. Arzu Erel
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Dermatoloji Ana Bilim Dalı

Bitlenme Türleri Nedenleri ve Tedavisi

13 Şub 2009

Bitlenme Türleri Nedenleri ve Tedavisi

İnsanda bitlenme üç şekilde görülür.
– Baş bitlenmesi
– Vücut bitlenmesi
– Kasık bitlenmesi

Bunlar insana özgü parazitler olup, hayvanlarda yerleşmeleri çok zordur. Erişkin bir bit konak dışında iken, en uygun koşullarda altı gün kadar canlı kalabilir. Baş bitlenmesinde ense ve kulak arkası sık tutulan yerlerdir. Larvanın kurtçuk salgıları, bu alanın sulanmasına neden olur. Kaşıntının olmadığı başlangıç dönemlerinde etkenin görülmesi genellikle rastlantısaldır.Kaşıntının bitlerin tükürüğüne karşı alerjik bir reaksiyon sonucu oluştuğu düşünülmektedir. Tanısı kolaydır, bitin kendisinin kendisinin ve yumurtasının görülmesiyle konur. yumurta kıla yapışık ve üzeri kitin le örtülüdür. Gri renklidir. Kepekten farkı kolay dökülmesidir.

Bitlenme tedavisinde sıcak su ile yıkanabilen tüm giysilerin (çarşaf, yastık kılıfı) yıkanması, yıkanamayan eşyaların ise hava almayacak biçimde bir torbaya koyulup, sıkıca kapatılıp iki hafta süre ile bekletilmesi gerekir.

Gövde bitlenmesi daha çok yetişkinlerde görülür. Bulaşma genellikle aynı yatağı paylaşmaktan ya da aynı çamaşır ve giysilerin kullanımından olur. Bitler elbiselerin kıvrım yerlerindeki dikiş yerlerinde bulunur. Yumurtalarını da buralara bırakırlar. Kan emerek beslenmek için vücuda geçerler. Deride ilk belirtiler pembe nokta biçiminde kaşıntılı döküntülerdir. Özellikle sırt ortası bölgede bunlar tipiktir. Kronik olgularda deri kuru, kalın kabuklu ve bronz renkli bir görünüm alır. Boyun, kürek kemikleri üzeri, bel kuşağı lezyonların sık görüldüğü yerlerdir.

Bitlenme Tedavisinde elbiseler kaynatılır. Vücutta genellikle bit olmadığı için belirtilere yönelik tedavi yeterlidir.

Sivilce Tedavisi ve Reçeteleri

12 Şub 2009

Sivilce Tedavisi ve Reçeteleri

Sivilce (bir başka adıyla akne, acne vulgaris) günümüzde en sık rastlanan cilt hastalıklarındandır. Bu yağ bezlerinin iltihaplı hastalığı genel olarak 30-35 yaşlarından sonra geçer. Ciltte sivilce oluşumunda kozmetik ürünlerin kullanımına dikkat edilmesi gerekir. Kullanılan ürünler sivilceyi besleyici özellikte olmamalıdırlar.
Sivilceleri sıkmak riskli bir uğraştır, iz kalabilir, iltihaplanma yayılarak artabilir. Yine de sıkılmadan durulacak gibi değilse bunu çok dikkatli yapmakta fayda var.

İlk önce deri buhara tutulmalıdır. Uygun bir kabın içine kaynar su dökün ve üzerine kuru ot ekleyin (papatya, aynı safa, nane veya civanperçemi bitkilerinden birini seçin), yüzünüzü kabın üzerine yaklaştırın ve kafanızın üzerine havlu kapatın. 7-10 dakika böylece bekleyin. Unutmadan, bu işlem öncesi el ve tırnaklar iyice temizlenmelidir, varsa alkolle durulanmalıdır. Bunları yapmazsanız sıktığınız sivilcenin yerinde çıban oluşabilir. Kaş yaparken göz çıkarmamak lazım.

Deriyi buhara tutma işlemi tamamlandıktan sonra sivilceyi çok dikkatli bir şekilde sıkın. Sivilceyi sıktığınız kısmı alkolle silin. Bir süre sonra gözenek sıkılaştırıcı maskeyi kullanabilirsiniz: yumurta akı, 1 tatlı kaşığı bal, 1 tatlı kaşığı tuz; hepsini çırpın, yüzünüze maske olarak uygulayıp 25 dakika bekletin, sonra yıkayın. Veya bir başka maske tarifi: 1 tatlı kaşığı bal, 1 tatlı kaşığı tuz, 1 tatlı kaşığı maya, limon suyu, 1 tatlı kaşığı ılık su; hepsini karıştırın, yüzünüze sürün, 20-25 dakika bekletip yıkayın.

Yağlı ciltler alkol içeren losyonla veya karışımla günde birkaç kez silinmelidir. Bunu özellikle dışarıdan eve geldiğiniz zaman yapmaya gayret gösterin.

Haftada bir kez “tuzla tedavi” yapmayı deneyin. Banyodan sonra, pamuğu tuza batırın sonra yüzünüzü dairesel hareketlerle silin. Yüzünüzü yıkayın.

Sivilce tedavisi komplike bir şekilde gerçekleştirilmelidir, haricen kullanılan ürünler olduğu gibi, bazı ürünleri de dahilen kullanmalısınız. Sivilceden kurtulmak için öneriler:

Beyaz lilyumun taze çiçeklerini şişeye koyun, üzerine alkol eleyin, her akşam bu karışımla yüzünüzü silin.
Aloe yapraklarının suyunu kullanabilirsiniz. Aloe yapraklarını toplayın, yıkayıp 10 gün serin bir yerde saklayın. Sonra suyunu sıkın. Bu suyla yüzünüzü silin.

Huş ağacı tomurcuğundan yapılan kompres sivilcelerden kurtulmaya yardımcı olur. 1 yemek kaşığı huş ağacı tomurcuğunun üzerine bir su bardağı sıcak su ekleyip 10-20 dakika kaynatın. Soğuttuktan sonra yüzünüze uygulayın. Tomurcukları çay gibi demleyerek içebilirsiniz de. Huş ağacı yaprakları da kullanılabilir. Yıl boyunca çayını için ve sağlıklı olun. Bu çayla ayrıca saçlar da durulanabilir.

Sinirliotun taze sıkılmış suyuyla yüzünüzü silin, maske olarak kullanın.
2 çorba kaşığı yabani çuha çiçeği köklerine 1 bardak kaynar su ekleyin. 1 saat bekleyin. Süzüp cildinizi bu çayla silin.
1 çorba kaşığı mürver çiçeğine 1 bardak sıcak su ekleyin, demleyin. Günde 3 defa bu çayı bölerek için.
Yabani kiraz çiçeklerini kaynatın, suyuyla yüzünüzü yıkayın.

Çam kabuğu, tomurcuğu ve yapraklarını kaynatın, yüzünüzü yıkamak için kullanın. Banyo için de kullanabilirsiniz.
300 ml kaynayan suya acı pelin otunu ekleyin. Demleyin. Kompres olarak kullanın. Taze pelin suyunu maskelere ekleyin.

Devetabanı yapraklarına sıcak su ekleyin (1:10), yağlı ciltler için maskelerde kullanın.
4 çorba kaşığı oğulotu (melisa) + 1 bardak kaynar su. Şişliklerde kullanabilirsiniz.
1 çorba kaşığı andız köklerine yarım litre sıcak su ekleyin. 5 dakika kaynatın. Süzün. Yüzünüzü yıkamak için kullanın. Taze halde maske yapımında kullanabilirsiniz.

İçecek Reçeteleri:

  • 2 çorba kaşığı ısırgan yaprağına 2 bardak sıcak su ekleyin, 2 saat bekleyin. Günde 4 defa yarım bardak için.
  • 1 çorba kaşığı karahindiba köklerine 1 bardak kaynar su ekleyin, 15 dakika kaynatın. 45 dakika soğutun, süzün. Ünde 3 defa yarım bardak, yemekten 15 dakika önce için.
  • 3 ölçü andız kökü, 3 ölçü at pıtrağı kökü, 4 ölçü sarı kantaron otunu demleyin. Günde 2 bardak için.
  • Dereotu tohumu, at pıtrağı kökü, meyan kökü, karahindiba kökü, akdiken kabuğu – eşit miktarda karıştırın, demleyin, yemekten yarım saat önce yarım bardak sıcak olarak için.
  • Adaçayını çay veya kahve yerine için
  • Sivilcelere karşı diğer yöntemler:
  • Yüz temizleme losyonu. 1 tatlı kaşığı papatya, 1 tatlı kaşığı sarı kantaron, 2 tatlı kaşığı kartopu çiçeği. 200 ml sıcak su ekleyip, kapağını kapatıp demleyin, 30 dakika bekletin. Yüzünüzü ılık karışımla silin.
  • Maske. 1 tatlı kaşığı kartopu çiçeği, 1 tatlı kaşığı kalendula çiçeği ve 1 tatlı kaşığı tarla at kuyruğunu karıştırın. 200 ml sıcak su ekleyip kapağını kapatın. Patatesi haşlayın, suyunu süzün ve demlediğiniz çayı patateslere ekleyin, iyice ezin, maske hazırlayıp yüzünüze sürün. 1520 dakika bekleyin. Ilık suyla yıkayın.
  • Temizleme losyonu. 2 çorba kaşığı tarla atkuyruğuna 150 ml oda sıcaklığındaki suyu ekleyin, kapatıp bir gece bekletin. Sabah 1 kaşık karışıma 3 kaşık karpuz suyu denk gelecek şekilde karpuz suyu ekleyin. Yüzünüzü bu karışımla temizleyin.
  • Domates maskesi. 2 çorba kaşığı domates rendesine 1 çorba kaşığı nişasta ekleyin, maske hazırlayıp yüzünüze uygulayın. 1520 dakika bekletip soğuk suyla yıkayın.
  • Buz küpleri
  • Bazı şifalı bitkileri kullanarak buz küpleri hazırlayabilirsiniz. Buz küplerini sabahları kullanabilirsiniz. Onları yüzünüze sürmeniz cildiniz için yararlı olacaktır. Ancak eğer buzun cildinize iyi gelmediğini hissederseniz erimeye bırakın, pamuk yardımıyla yüzünüze sürün.
  • Şerbetçi otu buz küpü. 1 kaşık şerbetçiotu kozalağına 50 ml sıcak su ekleyin, kapağını kapatıp 30 dakika demleyin. Buz kalıbına boşaltın. Ve dondurucu bölmeye yerleştirin.
  • Kalendula yapraklarından buz küpü. 2 kaşık kalendula yaprağına 50 ml sıcak su ekleyin, kapağını kapatıp demleyin. Kalıplara boşaltıp dondurun.
  • Adaçayı buz küpleri. 1 tatlı kaşığı adaçayı yaprağına 50 ml sıcak su ekleyin, 57 dakika demleyin. Dondurup kullanın.
  • Dere otu tohumu buz küpü. 1 tatlı kaşığı dereotu tohumuna 100 ml sıcak su ekleyin, 15 dakika bekleyin. Süzüp soğutun ve kalıplara boşaltın.
  • Meyve suyu küpleri. Bazı meyve ve sebzelerin suyunu dondurarak kullanabilirsiniz; Karpuz suyuna çok az tuz ekleyerek dondurun. 2 kaşık ayva suyu+2 kaşık maydanoz suyunu karıştırın. Buz kalıplarına döküp dondurun. Veya çilek suyuna kavun suyu ekleyin, karıştırıp dondurun.
  • Gül küpleri. 3 tatlı kaşığı gül yaprağına 50 ml sıcak su ekleyin, kapatıp soğumaya bırakın. Soğuduktan sonra yapraklarıyla beraber kalıplara döküp dondurun.

Saçta Kepeklenme ve Tedavisi

12 Şub 2009

Saçta Kepeklenme ve Tedavisi – Cilt Hastalıkları

Şikayet

Kafa derinizden beyaz beyaz bir şeyler dökülüyor.

Nedenleri

Derideki yağb ezleri iltihabı : Omuzlarınıza adeta kar taneleri düşüyor, başka belirti yok. Veya kaşlarınızda, burnunuzda, kulaklarınızın arkasında, hatta koltuk altlarınızda ve cinsel organlarınızda çok miktarda pul pul kabuk ya da kepek var. Kızarma, kabuk bağlama ve akıntı görülüyor. Bunun nedeni kesinlikle bilinmiyor, ancak bu muhtemelen aşırı yağlanmayla birlikte görülen ve çoğunlukla fiziksel ya da duygusal stresle, aşırı sıcak ve nemli havayla veya soğukla daha da kötüleşen bir mantar enfeksiyonundan kaynaklanabilir.

Kendi kendine yardım yöntemleri genellikle işe yarar.

Sedef hastalığı : Önce kepek vardı, ama artık lekeler başladı ve bu beyaz pullarla kaplı kabarık lekeler saç derisine, dizlere, dirseklere ve kaba etinize yayıldı.

Lekeler kaşınıyor veya ağrı yapıyor. Tırnaklarınızda yumuşama ve renk atma, eklem ağrıları ve sertleşme de söz konusu olabilir.

Mantar Enfeksiyonu : Saç derinizde kaşınan, kırmızı veya gri lekeli pullar var. Muhtemelen saçınız biraz döküldü. Mantar enfeksiyonlarına mikroskopik organizmalar yol açar. Tutulmalar hafif ile ağır arası derecelerde olabilir. Enfeksiyon genellikle hijyene dikkat etmemenin sonucudur. Bazen reçetesiz veya reçeteli ilaç gerekebilir.

Kendiniz Ne Yapabilirsiniz?

Reçetesiz veya reçeteyle verilmiş ve sülfür, asit salisilik, selenyum veya katran içeren bir şampuanla her gün yıkayın. Talimatlara harfiyen uyun ve iyice durulayın. Bir güçlendirici yararlı olabilir.

Önleme

Kepeğe karşı şampuanı ara sıra, normal şampuan kullanımının arasında kullanın. Farklı şampuanları deneyin, iki şampuanı değişmeli kullanın veya birkaç günde bir şampuan değiştirin.

Öteki Nedenler

Kontakt dermatit

Çocuğunuzun Tedavisi

Yumuşak bir saç fırçası veya diş fırçasıyla saç derisinin rahatsız bölgesini (pullu, kırmızı, kabuklu ya da akıntılı kısmını) yumuşatın. Kabuklar çıkmayacak kadar sertse, ılık bebe yağı sürün ve çocuğunuzun başına ılık havlu sarıp 15 dakika beklettikten sonra kepek giderici şampuanla yıkayın, ancak şampuan çocuğun gözüne kaçmasın.

Ektodermal Displazi ve Tedavisi

05 Şub 2009

Ektodermal Displazi ve Tedavisi – Cilt Hastalıkları

Deri ve derinin eklerinin (saç, tırnaklar, dişler ve ter bezleri) gelişim bozukluğu ile kendini gösteren kalıtımsal bir hastalıktır. Ektodermal displazinin çok sayıda tipi bulunmakla birlikte en sık rastlanılan tipi; X-kr omozomuna bağlı olarak geçiş gösteren anhidrotik ektodermal displazidir (terleme yokluğu/azlığı ile birlikte olan tipi) ve sadece erkeklerde gözlenir.

Otozomal kromozomlara (cinsiyet kromozomları dışındaki kromozomlar) bağlı olarak dominant (baskın) geçiş gösteren diğer bir tipi ise hem erkek hem de kız bebeklerde aynı oranda gözlenir. Otozomal dominant tip ile X-geçişli tipde gözlenen şikayetler ve belirtiler aynıdır.

Ektodermal displazide, derinin tüm ekleri değişik derecelerde etkilenmiş olabilir. Anhidrotik ektodermal displazide ter bezlerinin anne karnında iken gelişmemesi sonucu meydana gelir. Etkilenen bebeklerde vücut sıcaklığının kontrolünde sorun vardır ve çok hafif hastalıklarda bile son derece yüksek ve tehlikeli ateş yükselmesi gözlenebilir, çünkü teleyerek ateşin kontrol mekanizması ortadan kalkmaktadır. Yetişkin hastalarda ise sıcak ortamlarda bulunmak ve çalışmak zorlaşır.

Mukozaların (vücudun iç boşluklarını döşeyen deri) tutulduğu hastalarda burunla ilgili kronik enfeksiyonlar daha sık gözlenir, solunum yolu enfeksiyonları artmıştır ve burundan sürekli kötü kokulu bir akıntı gelebilir. Saç telleri çok ince olabilir veya saçta dökülmeler görülebilir. Cİlt ince ve rengi açık olabilir. Diş gelişimi anormaldir ve bir çok diş eksik olabilir.

Bu hastalıktan korunmak için yapılması gereken en önemli şey; ailesinde ektoermal displazi olduğu bilinen anne – babaların hamilelik öncesi genetik danışmanlık hizmetleri için için ilgili bir birime müracaat etmeleridir, hamilelik sırasında hastalığın saptanmasını sağlayacak bir analiz bulunmamaktadır.

Belirtiler ve Şikayetler

– diş sayısının az olması

– sivri dişler

– diş çıkmasının gecikmesi

– terleme yokluğu

– gözyaşı yokluğu (nadiren)

– ince deri

– cilt rengi açıklığı

– kötü kokulu burun akıntısı

– sıcağa tahammül edememe

– vücut sıcaklığınd aani yükselmeler

– ince saş telleri

– saç yokluğu

– tırnaklarda şekil bozukluğu (kalınlaşma)

– burunda basıklık

Tanı

Biyopsi ile tanı konur (deri ve mukozalardan örnek alınır).

Tedavi

Ektodermal displazinin özel bir tedavisi yoktur.

Tedavide genelde kozmetik yöntemler kullanılır: Takma diş veya protez, saç için peruk gibi çözümler kullanılabilir. Gözlerde kurumayı engellemek için sentetik gözyaşı damlaları kullanılabilir. Burundaki akıntıları ve enfeksiyon gelişimini engellemek için sık sık bir hekim tarafından burun iç kısmının temizlenmesi gerekebilir.

Erken yaşlarda panaromik diş grafisi çekilir. Erken aşamada protezlerin kullanılması yüzde yapısal anomalilerin ortaya çıkmasını önleyebilir. Daha yeni yöntemlerden biri de protetik dişlerin içine yerleştirildiği kemik implantları kullanmaktır.

Vücut sıcaklığının kontrolü sürekli bir problem olabilir; sık sık soğuk su ile duş almak, serin ortamlarda bulunmak ve serinletici spreyler kullanmak gerekebilir. Aktiviteler, giysiler, soğutma yöntemleri ve hatta daha serin iklimli bir yere taşınmak gerekebilir.

Anhidrotik ektodermal displazili hastalarda atopik ekzema da sıktır ve tedavi edilmelidir. Hastaların çoğunun derisi kurudur ve nemlendiriciler kullanılmalıdır. Palmoplantar keratoderma varsa keratolitikler kullanılır.

Bu hastalıkla birlikte bulunabilecek yarık damak ve dudak, uretral stenoz, vaginal adezyonlar, mukozal ve kutanöz malignite, sindaktili ve diğer yapısal anormallikler için cerrahi tedavi gereklidir. Mukozal lökoplaki ve atrofik deri bulunursa malignite açısından; diskeratozis konjenita varsa kan diskrazileri için düzenli izlem gereklidir.

Tırnak distrofisi olan hastalarda özel ayakkabı kullanılmalıdır. Akut paronişi varsa antibiyoterapi uygulanır.

Sonuç

Ektodermal displazi hayat boyu sürecek ve gerekli önlemler alındığında hayatı tehdit etmeden kontrol edilebilecek bir hastalıktır. Ancak özellikle vücut sıcaklığının kontrolü konusuna özellikle dikkat edilmelidir.

Ateş yükselmesine bağlı havale geçirilebilir, bu konuya özellikle dikkat edilmelidir. Ayrıca vücut sıcaklığındaki aşırı yükselmeler beyinde hasara neden olabilir.

İsilik Nedir ?

05 Şub 2009

İsilik Nedir ? – Cilt Hastalıkları

Sıcak havalar hepimizi etkiliyor. En çok da bebekleri. En sık görülen sorunlardan biri de isilik. Bas it ve önemsiz görünse de hem bebekleri hem de anneleri etkiliyor. International Etiler Polikliniği Dermatoloji Uzmanı Dr. Vildan Şengör isilik oluşmaması için alınması gereken önlemleri anlatıyor.

İsilik Nedir?
Dr. Vildan Şengör: İsilik (miliaria) özellikle yaz döneminde sıcağın ve aşırı nemin etkisiyle özellikle vücudun kıvrım bölgelerinde görülen kızarıklık ve kabarcıklarla karakterize döküntülerdir.

İsilik neden oluşur?
Dr. Vildan Şengör: Ter bezlerinin salgılarının deriye boşaldığı yerlerde tıkaçların oluşmasından ve ter salgısının deri altında kalmasından oluşur.

Bebeklerde daha sık görülmesinin sebepleri nelerdir?
Dr. Vildan Şengör: Bebeklerin deri yapısının inceliğinden ve hassasiyetinden kaynaklanan yapısal bir meyil söz konusudur. Bunun üzerine sık yıkanmama, terli kalma, kalın giydirme gibi durumlar eklenirse lezyonlar çok daha kolay meydana gelir.

Önlem alınmazsa tehlikeli bir durum oluşturur mu?

Dr. Vildan Şengör: Kızarıklıkların üzerinde bir süre sonra kaşıntı ve iğnelenme hissi başlar. Bebek, eğer bu alanları kaşırsa enfeksiyon ve kabuklanmalar ortaya çıkabilir.

Aileler tarafından alınması gereken tedbirler nelerdir?
Dr. Vildan Şengör: Bebeğe mutlaka her gün duş aldırılması, ince ve teri çekecek kıyafetler giydirilmesi, buna rağmen şikayetlerde gerileme olmazsa hemen doktora görülmesi gerekir.

Nasıl tanı konur?
Dr. Vildan Şengör: Tanısı, hekim muayenesi ile koyulur. Ayrıca bir laboratuar testine gerek yoktur.

Nasıl bir tedavi izlenir?
Dr. Vildan Şengör: Lezyonların yaygınlığına ve şikayetlerin şiddetine göre serinletici losyonlar, gereğinden antihistaminikli şurup ve kremler kullanılabilir. Tedavinin hekim kontrolünde başlatılması doğru olacaktır.

Cilt Hastalıkları Nelerdir ?

05 Şub 2009

Cilt Hastalıkları Nelerdir ? – Cilt Hastalıkları

Doktorumuz Melisa Eczacıbaşı sizden gelen soruları yanıtlıyor.

Merhaba 24 yaşındayım.saçlarım, kaşlarım ve kirpiklerim dökülüyor bugüne kadar cilt yağlanması ve sivilce sorunum olmadı. Şimdi cildim yağlanıyor ve sivilce sorunum var nedeni nedir sizce? Doktor kaşlarımın dökülmesi için stres dedi 5 ay geçti dökülmesi durmadı. Kaşsız kalmaktan korkuyorum dökülen kaşlar tekrar çıkar mı? Ne yapmalıyım?

Bu tip sorunların nedeni stres olmakla birlikte bazen vücut direncini etkileyecek faktörler ve geçirdiğiniz başak hastalıklar da olabilir, şikayetleriniz geçmiyorsa onları da ko ntrol etmek gerekir.

23 yaşındayım, gözlerimin altında mor ve çukurumsu bir görünüm var. Uykusuz kalınca bu çukurumsu görünüm ve morluk daha fazla belli oluyor. Bu durum için ne yapabilirim. Kullanabiliceğim bir ürün veya doğal bir yöntem var mı?

Göz çevresindeki morluklar için bazen kozmetik ürünler ve ya soyucu bazı tedavi şekilleri uygulanabilir, amaç onları tamamı ile geçirmek değil, şikayetlerinizin bir dereceye kadar hafifletmektir.

Tenimin koyuluğundan şikayetciyim bir kapsül varmış ama karaciğere büyük zarar veriyormuş bunun hakkında bilgi alabilir miyim bir de bana önerebileceğiniz ürün varsa lütfen yazınız.

Teninizin rengini tamamen değiştirmek gibi bir seçeneğimiz yok, leke olan yerlerde bazı tedavi seçenekleri ile lekenin geçmesini sağlayabiliriz.

Bacaklarımda batık problemim var. Düzenli ağda yaptırıyorum kıllar deri altında uzuyor. Ne yapmam gerekir. Kılları çıkarmak için uğraşıyorum bu da lekelenmelere neden oldu. Ne olur bana cevap yazın. Saygılar.

Geçmiş olsun, tabi batık problemi bir çok kişide görülen bir problem, kıl köklerini tamamı ile yok edecek bir yöntem gerekir, bu konuda lazer epilasyon doğru yapıldığı takdirde gerçekten yüz güldürücü sonuçlar veriyor.

Merhaba doktor hanım, yaklaşık 5 aydır ayağımda ve elimde kabuklanma oluyor, soyuluyor tekrar kabuk bağlıyor. Özelliklede sağ ayağımın topuk kısmında derin kabuk bağlıyor. Mayıs ayında önce kabarcıklar oluştu elimde, birkaç kez doktora gittim ilaç verdiler, hatta checkup”tan geçtim iç organlarımda herhangi bir şey çıkmadı. Kullanmadığım ilaç kalmadı, hatta koca karı ilaçlarını bile dener oldum ama hiçbir faydası olmadı.

El parmaklarımın şekli değisşi, topuğumdaki kabuklanma bir türlü geçmedi.kaşıntı oluyor, soyuluyor ve tekrar kabuk bağlıyor. En son gittiğim doktor bunun stresten kaynaklandığını söyledi bana o kadar stres yapmıyorum ama yinede geçmiyor. Ne yapmam gerekiyor? Vereceğiniz cevap için şimdiden çok teşekkür ediyorum..

Bu tip rahatsızlıklar bazen geçirdiğiniz başka rahatsızlıklar, elinize sürekli temas eden dış etkenler, vücut direncini etkileyen faktörlerden da gelişebilir, yine de çok kesin tanı için belki biyopsi yapmak bile gerekebilir.

20 yaşındayım ve yüzümde sivilce izleri var bunlar özellikle çene bıyık bölgesinde.ayrıca çene alın ve bıyık bölgesinde renk farklılığı var buralar daha koyu renkte. Kimyasal peeling yaptırmayı düşünüyorum ama oldukça maliyetli. Bu ada bir güzellik uzmanı bana 4 adet ürün tavsiye etti ve çok garanti etti. Sizce bunları alamalı mıyım? Kimyasal peeling yaklaşık kaç seans sürer hangi aralıklarda ve fiyatı tahmini olarak nedir?

Yüzünüzdekiler sivilce izi mi leke mi ilk başta iyi bir karar vermek gerekir, sivilce izler veya lekelerin bir tek kozmetiklerle geçebileceğini hiç düşünmüyorum, belki bir dereceye kadar azaltıcı olabilir, ama tamamı ile yok edemez özellikle derin yerleşimli oldukları zaman bu konuda tıbbi tedaviler daha çok işinize yarayacaktır, seans sayısı probleminizin yoğunluğuna göre değişir, yine yaptığımız peeling türüne göre seans aralıkları da değişiyor.

30 yaşındayım fakat saçlarımda kır çok. Ortaokuldan beri vardı babamlar ve dayımlar tarafında hep kırlaşma var saçlarında.. Saçlarımdaki beyazlar için ne yapabilirim? Saç boyası çözüm olabilir mi? Ne kadar gider boyandığında? Ayrıca jöle gibi saça sürülen şeffaf bir madde olduğunu duydum ilk bir hafta da hergün daha sonra 15 günde bir daha sonra ayda bir, yılda bir sürülüyormuş ve beyaz saçlar saçın kendi rengini alıyormuş böyle birşey var mı? Sağlıklı mı?

Kozmetik boyalar hakkında bu konu üzerinde çalışan kişilerle görüşürseniz size daha çok yardımcı olabileceklerine düşünüyorum.

28 yasındayım bıyık bölgesinde oluşan lekelenmeden şikayetçiyim epilasyon veya sir ağda yaptırmadığım halde bu lekeler oluştu kullanmadığım leke kremi kalmadı daha başka ne yapabilirim?

Belki güneş ve ya hormonal ve ya başka nedenleri olabilir, leke tedavisi almanız gerekir.

Doğuştan sağ bacağımın diz bölgesinde 5 cm. çapında koyu kahve rengi leke var. Ne yapabilirim? Şimdiden Teşekkürler…

İlk aşamada tam tanı gerekebilir, daha sonra duruma göre lazer veya uygun başka tedaviler seçilir.

Roaccutane tedavisi gördüm tedavimin biteli yaklaşık 1 ay oldu. yüzümdeki tüyler için lazer tedavisi yapırmak istiyorum sizce yaptırmalı mıyım?

Roaccuten dozu çok yüksek olmadığı takdirde her hangi bir sorun çıkmaz.

23 yaşında bir erkeğim yüzümde iltihaplı çene ve bıyık taraflarında sivilceler çıkıyor. Doktora 2-3 defa gittim antibiyotik cilde uygulanan kremlerden uzunca bir süre kullandım ama bir sonuç alamadım.5-6 yıldır hep böyle son olarak aloe vera bitkisel ilaçlardan kullandım ama bir fayda göremedim. Ne yapmamı tavsiye edersiniz?

Merhaba yapılan doğru ve düzenli bir şekilde uygulanan tedavi ile kesin iyi sonuç alacağınızı düşünüyorum, tabi yaşınız uygun olduğundan zaman zaman sivilceleriniz çıkabilir, bu durumda da onlara hemen müdahale etmek gerekir, saygılar.

Merhaba ben sitenizin bu bölümünü yeni keşfeden bir okuyucunuzum 18 yaşıdayım ve erkeğim benim sorunun alnımın ortasında yumurta büyüklüğünde bir dogum lekesinin olması. Bu leke yazın bronşlaştığımda bir nebze olsun kayboluyor ancak kışları tekrar açığa çıkıyor ve ışıkta daha da belirginleşiyor. Anneme göre bu doğum lekesiymiş. Acaba bu lekeden kurtulmanın yolu var mı?

Leke konusunda en başarılı tedavi şekilleri soyma ve lazer tedavi şekillidir, bu konuda uzman bir dermatologdan yardım almanızı öneriyorum.

Merhaba, benler hangi yöntemlerle yok edilmektedir? Maliyeti nedir? Riski var mıdır? Bilgi verebilirseniz çok memnun olurum.

Aslında benlerle eğer tıbbi açıdan endikasyonu yoksa çok fazla oynamamanızı tavsiye ediyorum, yine de lazer bazen eğer lokalizasyonlari uygun ise belki küçük bir ameliyat ile çıkartmak uygun olabilir, tabi hangi bölgede yerleştikleri ve boyutları, cilt renginiz ve cilt tipiniz önemli faktörler.

Saçımda bundan 4 ay kadar önce bozuk para büyüklüğünde saç kıran oluştu.nasıl bir tedavi yolu izlemeliyim? Bana kesin bir ilaç tavsiye ederseniz sevinirim.selamlar.

Eğer saç kıran ise genelde stres kaynaklı olduğundan daha kısa bir sürede saçınızın tekrar çıkması gerekirdi, eğer çok uzun süreden beri çıkmıyorsa bir dermatoloğa görünmenizi öneririm.

Göğüs ucumda kızarıklık ile birlikte yanma hissi var. Şikayetimle ilgili genel cerrahiye gittim sorunun ciltteki kurumadan kaynaklandığını söyledi daha sonra dermatolojiye gittim egzama olabilir deyip iki pomat verdi ve uzunca bir süre kullanım dedi fakat fayda görmedim.Konu ile ilgili beni yönlendirmenizi ve Ankarada mevcut ssk da çalışan doktor ismi rica ediyor teşekkürlerimi sunuyorum.

Belki bu konuda detaylı bir inceleme ve biyopsi almak gerekebilir,maalesef ankarda her hangi bir tanıdığım

Dermatolog tel adresi istiyorum lütfen

http://www.melisaeczacibasi.com dan bilgi için baş vurabilirsiniz.

29 yaşındayım ve ergenlik dönemimden beri akne problemi yaşıyorum. 2 dönem roaccutane kullandım 1 sene akne problemi yaşamadım fakat yeniden çıkmaya başladı. ne yapmalıyım bilemiyorum? Yeniden aynı ilacı almak istemiyorum daha kolay ve risksiz bir yöntemle tedavisi mümkün değil mi?

Roaccutane aldığınızda her zaman için doktorunuzun tavsiye ettiği miktarda ve sürede ilaçı almanız gerekir, tekrarlama durumunda eğer çok hafif düzeylerde ise belki daha basit bir tedavi ile onları geçirmek mümkün.

İki sene önce yüzümün bazı bölgelerinde güneş lekesine benzer lekeler oluştu. Olduğum tedaviler ve kullandığım kremler bir işe yaramadı.Sizce lazer ile bu lekelerin geçmesi mümkün mü ya da önerebileceğiniz tavsiyeleriniz var mı?

Leke tedavilerinde her zaman başarı şansı yüzde 100 olmayabilir ama genelde güneş lekeleri yüzeysel lekeler olduğundan uygun bir tıbbi tedavi ile başarılı sonuçlar alabileceğinize düşünüyorum.

18 yaşındayım yüzümde sivilce lekeleri kaldı onları nasıl yok edebilirim acaba? Evde yöntemleri var mı? Fransa”dan soruyorum belkide buranın yemeklerinden olabilir mi?

Sivilceleri zamanında tedavi ettiğinizde genelde hiçbir iz bırakmadan geçerler, ancak çok kistik sivilcelerde bazen iz bırakma ihtimalleri daha fazla olabilir.

19 yaşındayım ve yaklaşık 5 yıldır ciddi bir sorun olan sivilceyle uğraşıyorum sayısız yollar denedim ama nafile bir türlü geçmedi son çare olarak ROACCUTANE ilacını düşünüyorum tabi doktor kontrolünde son çare sizce bu ilaç mıdır?

Diğer tedavilere rağmen çok tekrarlayan sivilcelerde ve kistik sivilcelerde oldukça iyi sonuçlar elde edilir.

T bölgemde sivilceler çıkıyor. Doktora gittim ama fazla sonuç alamadım. Tetra grubunu kullandım. Sivilceleri sıkmadığım halde izler var. Lütfen bana yardımcı olun. Tedavi olmak istiyorum.

http://www.melisaeczacibasi.com deki bilgiyi okuyabilirsiniz.

Sivilce izlerim var nasıl yok edebileceğim (eğer giderilebilirse tamamen) konusunda yardımcı olursanız gerçekten çok sevinirim.

Sivilce izlerinizin durumuna göre başarı şansımız değişir,daha yüzeysel olan sivilce izleri daha rahat geçebilirken çok derin olan sivilce izlerinde durum değişebilir.

Merhaba. Ciddi olduğunu düşünüyorum bana lütfen yardımcı olup. Geçen yıl ayak parmaklarımın arasında mantar oluştu fakat ben pek ilgilenmedim arada ilaç kullandım ama geçmedi şimdi malesef tırnaklarıma geçti koyu renkte ve kalın oldular. Travacord krem kullanıyorum ama bir iyileşme farkedemedim eğer kullandığım ilaç doğruysa ne kadar sürede etkisini gösterir? Doğru değilse önerebileceğiniz başka bir ilaç var mı?

Mail ortamında ilaç ismi vermek gibi bir seçeneğimiz yok, lütfen bu konuda uzman bir hekime başvurun, durum çok ilerlemeden önce.

Tüm yüzüme lazer yaptırdım. Kıllar çıkmaya başlayınca insanlarla öpüşürken batıyor ve ne kadar daha devam etmem gerekecek seanslara bunu öğrenmek istiyorum. Bu durum normal mi? Lazer çok canımı yakıyor. Bu durum herkeste mi böyledir?

Bu konu ile ilgili size uygulama yapan kişilerle danışın, normal şartlarda lazerden sonra tüylerde böyle bir durum söz konusu olmaması gerekir, seans sayısına da onlar size daha doğru bir bilgi verebilir çünkü tüyünüzün yapısını daha iyi bilir.

Merhabalar. Benim kulağımda (sağ kulağım) bir sorun var. İçinden çok iğrenç kokuda ve sarı renkte sıvı bir şey akıyor. Ne yapmalıyım?

Bu konuda kulak burun boğaz uzmanları size daha çok yardımcı olabileceklerini düşünüyorum.

Yüzümde sivilce çok bazen azalır bazen de aşırı çoğalıyor yüzümde yağlı gitmesi için ne yapabilirim? Nasıl korunmalıyım traştan sonra çoğalıyor.

Sivilcelerdeki artış yağ bezlerin faaliyetlerinin artığını gösteriyor, değişik nedenlere bağlı gelişebilir, stres, yanlış kullanılan kozmetik, genetik…..

Uzman doktor cildime peeling uyguladı kabuklanma olucak dedi fakat olmadı hatta cildimde bir değişiklik de olmadı sivilcelerim çok yoğun olmamakla birlikte gözeneklerimden şikayetçiyim.

Bazen çok yüzeysel peelinglerde kullanılan ilaça bağlı kabuklanma görülmeyebilir, bunda yanlış her hangi bir durum yok, lazer da uygulanabilir.

Roza hastasıyım. Roza hastası neden meydana gelebilir?

Değişik nedenlere bağlı olabilir, özellikle orta yaş ve üstünde geçirdiği başka hastalıklar, stres, GIS rahatsızlıklar, aşırı baharatlı yiyecekler. Çok dirençli ise lazer öneriyorum.

23 yaşındayım sırt ve omuz bölgemde koyu renkte güneş lekeleri var bunların geçmesi veya renklerinin belirginliğini azaltabilecek krem tavsiye edebilir misiniz?

Tedavi amaçlı lazer uygulanabilir.

Kişisel Cilt Muayenizi Nasıl Yapabilirsiniz ?

05 Şub 2009

Kişisel Cilt Muayenizi Nasıl Yapabilirsiniz ? – Cilt Hastalıkları

Deri kanserleri en sık rastlanılan kanserlerden biridir. Özellikle beyaz tenli insanların üçte ikisini etkiler. Amerikan Dermatoloji Akademisi(AAD) ciltkanserlerinin her yıl %4-5 oranında hızla arttığını ve bununda yılda 1.000.0000 yeni vaka anl amına geldiğini belirtiyor.Eğer erken saptanırsa, cilt kanserlerinın tedavisi kolaydır. Bununla beraber eğer cilt kanseri ilerlerse, çok önemli sakatlıklara ve hatta ölüme neden olabilir. Bu nedenle erken teşhis ve tedavi kişisel cilt muayenesi ile daha da önem kazanıyor.

Cilt muayenesini kimler yapmalıdır?
Herkes kendi cilt muayenesini kolaylıkla yapabilir. Her aile çocuklarına erken yaşta cilt muayenesini nasıl yapabileceğini öğretmelidir. Yıllık dermatoloji uzmanının yapacağı muayene ile birlikte, kişinin kendisinin yapacağı muayene deri kanseriyle savaşmanın en iyi yoludur.

Kişinin kendi kendine yaptığı muayene bir dermatoloji uzmanının muayenesi eklenebilir. Dünyanın bir çok yerinde gelişmiş görüntüleme sistemleri geliştirilmiştir. Vücudun tüm dijital fotografının alınması ile birlikte, daha yakın mikroskopik görüntülerde alınabilir. Bu görüntüler dermatoloji uzmanları tarafından değerlendirilir. Belli aralıklarla çekilen fotograflarla benlerde zamanla oluşan değişiklikler farkedilebilir.

Cilt muayenizi ne zaman yapmalısınız?

Düzenli olarak yapılan kişisel cilt muayenesi cilt değişikliklerinin saptanmasına ve muhtemel bir öncül kanser bulgusunun atlanmmasına yardımcı olabilir.

Muayenizi alışkanlık olana kadar sık sık yapılmalı, fakat kendinize sıkıntı vermeyecek sıklıkla yapılmamlıdır. Bir çok insan için 3 aylık aralıklarla muayene yeterlidir. Bir süre sonra kişinin kendi kendine yapacağı muayene, tecrübe ile 10 dakika gibi kısa bir süreye indirilebilir. herhangi bir değişiklik saptarsanız cilt hekiminize başvurunuz.

Nelere bakılmalıdır?

3 tip deri kanseri vardır:

  • Bazal hücreli karsinoma
  • Skuamöz hücreli karsinoma
  • Melanom

Hepsinin kendine ait değişik görüntüleri olması nedeni ile erken evrede oluşan bulguları bilmek önemlidir. Özellikle derinizde gelişen ani değişikliklere dikkat edilmelidir. Bilinmelidir ki size hiç zararı olmasa da, şüpheli bir noktacık bile göz ardı edilmemelidir. Deri kanserleri ağrısız olabilir, fakat aynı zamanda çok tehlikeli olabilir. Eğer bir veya dah fazla şüpheli belirti saptarsanız dermatoloji uzmanına muayene olunuz.

Şüpheli belirtiler nelerdir?

Aşağıdaki uyarı şaretlerini gördüğünüzde bir cilt hekimine başvurunuz.

  • Herhangi bir deri bölgesindeki bir deri oluşumu aniden büyürse ve görüntüsü parlak, kahve, siyah veya çok renkli bir durum alması
  • Sonradan oluşan veya doğuştan olan bir ben veya herhangi bir leke:
    Rengini değiştirmesi
    Boyutu ve kalınlığını arttırması
    Yüzeyi değişmesi
    Dış sınırı düzensizleşmesi
    6 mm”den veya bir kurşun kalem çapını aşması
    21 yaşından sonra yeni lekelerin çıkması
  • Bir ben veya yaranın:
    Kaşınması
    Kabuklanması
    Parçalanması
    Kanaması
  • Üç haftadan fazla süre ile iyileşmeyen bir yaranın varlığı

Kişisel cilt muayenesi için neler gereklidir?

  • Parlak bir ışık
  • Boy aynası
  • El aynası
  • Saç kurutma makinesi
  • 2 sandalye
  • Bir muayene formu
  • Bir kalem

Nerelere bakılmalıdır?

Muayene baştan başlayıp, ayaklarda sonlanmalıdır.

Yüzünüzü, özellikle burnunuzu, dudaklarınızı, ağzınızı, kulaklarınızın önünü ve arkasını muayene edin. Bir veya iki ayna kullnarak arka ve yan bölgeleri net görün.

Saç kurutma makinesi ve ayna kullanarak saçlı derinizin her yanını inceleyin. Eğer mümkünse bir arkadaşınızdan veya aile bireylerinden yardım isteyin.

Ellerinizi dikkatle kontrol edin; avuç içi, el sırtı, parmak araları, tırnak altları. Kontrol işlemine bilekler ve kolunuzun ön ve arka yüzlerini inceleyerek devam edin.

Bir boy aynası önünde, dirseklerinizden omuzunuza kadar kontrol edin. Koltuk altınızı ihmal etmeyin.

Bir sonraki inceleme alanı boyun,göğüs ve vücudun üst kısmıdır. Bayanlar meme altlarına gelen cilt bölgelerini dikkatle muayene etmelidir.

Sırtınızı boy aynasına dönerek ve elinize bir el aynası alarak sırtınızı, omuzlarınızı, boynunuzun arka tarafını, kollarınızın arka taraflarını gözlemleyin

Yine iki aynayı kullanarak belinizi, kalçalarınızı, bacaklarınızın arka bölümlerini kontrol edin.

Oturun. Bir başka sandalye veya tabure üzerine ayaklarınızı koyarak altlarını inceleyin. Bir el aynası yardımı ile cinsel organlarınızı kontrol ediniz. Bacaklarınızın, kalçalarınızın ön ve yanlarına, ayaklarınızın üzerine, parmaklarınızın arasına, tırnakların altına bakın. Ayaklarınızı ve topuklarınızı muayene edin.

Vitiligo Nedir ?

05 Şub 2009

Vitiligo Nedir ? – Cilt Hastalıkları

Aile Hekimi Uzmanı Dr. Efe Onganer

Vitiligo, normal deri görünümünde, pigment kaybı nedeniyle düzensiz beyaz alanların bulunduğu bir deri durumudur.

Genelde edinilmiş bir durum olarak görülen vitiligo, herhangi bir yaşta ortaya çıkabilir. Ancak, belirli genetik özelliklere sahip ailelerde hastalığa yatkınlık görülmektedir. Kontrasta bağlı olaraki koyu tenli kişilerde daha belirgindir.

Vitiligo”nun nedeni tam bilinmemekle beraber pigment üreten melanosit hücreleri olan melanositlerin deri veya çevre dokulara hasar vermeksizin seçici kaybına bağlı olarak otoimmünite üzerinde durulmaktadır. Bu hastalık Amerika Birleşik Devletleri”nde nüfusun % 1” ini etkilemektedir.

Lezyonlar düz, pigmentasyonsuz ve koyu sınırlı olarak görülmektedir. Sınırlar tam olarak tanımlanabilmektedir, ancak düzensizdir. Sıklıkla etkilenen bölgeler yüz, dirsekler ve dizler, eller ve ayaklar ve genital bölgedir. Ayrıca, travma ve basınç görmüş bölgeler de etkilenmektedir.

Hastalıktan korunma yolları bilinmemektedir.

Semptomlar arasında aile öyküsü belirten vitiligo, birden veya aniden gelişen düz, doğal desenli pigment kaybına uğramış deri bölgeleri görülmektedir.

Fizik muayene ve sorgulama tanı konması için yeterlidir. Ek bir tanı yöntemine başvurulmasına gerek yoktur.

Vitiligo olgularının çoğu tedavi edilmeden deam etmektedir. Mevcut tedavi yöntemleri zor ve tam olarak etkin değildir. Hastalar, fotosensitize edici bileşikler verildikten sonar ultra-viole ışığa maruz bırakılmaktadırlar. Topikal veya oral 8-metoksipsoralen veya trimetilpsoralen tedavileri kısmi pigmentasyon sağlamak amacıyla birden fazla defa verilmelidir.

Hastalığın gidişatı değişkendir. Bazı bölgeler pigmentasyon kazanabilir, fakat yeni diğer bölgeler oluşabilir. Pigmentasyon kaybı ilerleyici olabilir.

Güneş yanığı gibi komplikasyonlar sıklıkla görülebilirken, vitiligo pernisyöz anemi, hipertiroidizm ve Addison hastalığı gibi sistemik hastalıklar ile ilişkili olabilir.

Eğer cildinizde rengin kaybolduğu bölgeler görürseniz, en kısa zamanda aile hekiminize başvurunuz.

Kaşıntı Nedir ? – Cilt Hastalıkları

04 Şub 2009

Kaşıntı Nedir ? – Cilt Hastalıkları

Kaşıntı nedir?

Kaşıntı kaşınma arzusu uyaran bir duygudur. Kaşıntı kişiyi oldukça rahatsız edebilir. Şiddetli olduğunda uykusuzluğa, gerginliğe ve depresyona neden olabilir. Kaşıntının gerçek nedeni bilinmemektedir. Derideki sinirler etkilenerek, histamin adlı bir kimyasal salgılanınca, beyinde kaşıntı duyusunu oluşturur. Kaşıntı bazen bir cilt hastalığı ile birlikte olabilirken, bazen de bir iç hastalığının belirtisi olabilir. İç organ hastalığı bulunmayan diğer kaşıntılı hastalarda kaşıntının nedeni psikolojik olabilir.

Kimlerde kaşıntı vardır?

Kaşıntının çok belirgin rahatsızlık verdiği bir çok deri rahatsızlığı vardır. Örneğin kurdeşen, su çiceği ve egzema da kaşıntı vardır. Bazı deri hastalıklarında ise döküntü olmadan kaşıntı olabilir. Yaşlılarda görülen kuru deriye bağlı kaşıntı bunun bir örneğidir. Bu kaşıntı özellikle kışın atar ve deride başka bir bulgu yoktur.

Kaşıntının nedeni genellikle kuru cilt olmakla birlikte bazen kaşıntının nedeni bir iç hastalığı da olabilir. Derinin uyuz gibi bazı parazitik hastalıklarında da oldukça kaşıntı mevcuttur. Dermatoloji uzmanları bu hastalıklara muayene ile kolaylıkla tanı koyabilirler. Eğer bir bende kaşıntı var ise bu benin kansere dönüştüğünün bir belirtisi olabilir. Bu durumda tanı koyabilmek için biyopsi yapmak gerekebilir.

Kaşıntıya neden olabilecek bir çok iç hastalığı vardır. En sık rastlanılan böbrek yetmezliğine bağlı kaşıntıdır. Hepatit C yi de içeren karaciğer rahatsızlıkları, guatr ( tiroid bezinin fazla veya az hormon salgılaması) da kaşıntı nedenleri arasındadır. Demir eksikliği, polistemia vera ve multibl myeloma gibi kan hastalıklarında da kaşıntı olur. Ara sıra lenfomalarda da kaşınyı görülebilir. İnme gibi nörolojik tablolarda da kaşıntı olabilir.

Kaşıntı nasıl tedavi edilir?

Doktorunuz öncelikle kaşıntının nedenini araştırır. Dikkatli bir cilt muayenesi, kan testleri, gerekirse biyopsi yapar. Eğer kaşıntı egzema veya kurdeşen denen bir cilt hastalığından kaynaklanıyorsa bu hastalıkların tedavisi kaşıntıyı giderir. Eğer hastalık bir iç hastalığından kaynaklanıyorsa kaşıntı giderici haplar ve ultraviyole tedavisi kullanılır. Kaşıntının bir çok nedeni olmasına rağmen bir çok tedavisinde temel bir kaç uygulama vardır. İlk olarak sıcak banyo ve duş yasaklanmalıdır.

Hafif ve ince kıyafetler ve serin bir ortam kaşıntınıyı azaltır. Sabunlar derinizi kuruturlar, bu nedenle hassas ciltler için olan uygun sabunları kullanınız. Banyoda iyi durulanınız, sabun artığı kalmamasına dikkat ediniz. Banyodan çıktıktan 2-3 dakika içinde nemlendirici uygulayınız. Su çiçeği ve böcek ısırıklarına bağlı su kabarcıklı hastalıklarda kalamin içeren losyonlar iyi gelebilir. Kaşıntı oldukça rahatsızlık verebilen bir durum olabilmekle beraber genelde tedaviye iyi cevap verir.