Nasır Nasıl Tedavi Edilir ?

21 Şub 2009

Nasır Nasıl Tedavi Edilir ?

Nasır genel olarak aslında ilaçlarla tedavi edilir.Salistilik asit içeren veya değişik asitler içeren flasterler yada solisyonlar kullanılır.Biz genellikle bunları öneriyoruz ama çok ağrılı bir durum söz konusuysa nasırda o zaman cerrahi yöntemlerde uygulayabiliriz.Ayrıca nasırda mutlaka nedeni ortadan kaldırmak gereklidir.Çünkü daha çok dar ayakkabı giyenlerde ayakkabının vurması sonucu veya yüksek topuklu ayakkabı giyenlerde ayağın basınç görmesi sonucu ortaya çıkar yada kemik yapısından kaynaklanan çıkıntılı kemiklerin üzerinde yine bu kemiğin baskısından dolayı nasır ortaya çıkabilmektedir yada mesleki eğitimlerde ellerinde ortaya çıkabilmektedir.Mesela tarımla uğraşanlarda , sürekli çamaşır yıkayanlarda veya tik sonucu ellerinin üzerini ve tırnaklarını yiyenlerde bu bölgelerde kalınlaşma ortaya çıkabilmektedir.

Mutlaka öncelikle nedeni ortadan kaldıracağız uygun ayakkabılar giyeceğiz tikimiz varsa onlardan kurtulacağız.yada mesleğimiz bununla ilgiliyse dikkat edeceğiz.Onun dışında da salistilik asit içeren solisyonlar veya flasterler kullanacağız.Birde nasırlı olan bölgeleri nasır törpüsüyle törpülemek.Sık sık ılık su banyolarıyla yumuşatmak da faydalı olacaktır.


Botox ( Botoks ) ile Kırışıklık Tedavisi

19 Şub 2009

Botox ( Botoks ) ile Kırışıklık Tedavisi

Botox  ile göz çevresi ( gözaltı ) kırışıklıklar ve alındaki kırışıklıklar kısa sürede yok edilmektedir. Ayrıca botoks ile koltuk altı terleme ve avuç içi terleme tedavisi de mümkündür.

Botoks ( botox) çok küçük miktarda dozlar kas içine enjekte edilerek kırışıklıklara neden olan kasların rahatlaması sağlanır. Zamanla ortaya çıkan kalıcı kırışıklıklar kasların rahatlaması ile ortadan kaybolur. Botox tedavileri en fazla 10-15 dk. sürer. Tedavi etkinliği 4-6 ay devam eder. Tekrar edilen uygulamalar ile daha kalıcı sonuçlar sağlanır.

Botox ( botoks ) uygulama yerleri nelerdir?

Gülümserken, kahkaha atarken, kaş ve alın hareketlerinde göz çevresi ve alında ortaya çıkan mimik kırışıklıklarına en etkili yöntemdir. Bu kırışıklıklar dinamik çizgiler olarak adlandırılır. Yüz dinlenme halinde iken bu çizgiler daha az belirgindir. Ayrıca konuşurken ve sigara içerken ortaya çıkan dudak çevresi kırışıklıklar ile boyun bölgesi kırışıklıklarına da etkilidir.

Botoks  tedavisi için uygun bir aday mıyım?
Botox (botoks) uygulamasında en iyi uygulama sonuçları 25 yaş ile 65 yaş arasında alınır. 65 yaş üzerindeki kişilerde mimik çizgileri dinlenme halinde bile belirgindir. Bu grup kişilerde diğer yöntemler botox tedavisine göre daha iyi sonuçlar vermektedir. Her bireyin farklı yönleri hekim tarafından incelenir ve botox ya da başka bir yöntem uygulamasına karar verilir.

Botox  tedavisi nasıl uygulanır?
Çok küçük miktarda Botox (botoks) çok ince ve küçük iğnelerle kırışıklıkların giderileceği alana uygulanır. Çok küçük miktarda ilaçlar çok küçük iğnelerle verildiğinden rahatsızlık hissi çok az olur. Pek çok hasta çok küçük bir acı hisseder. Anestezi gerektirmez. Botox (botoks) uygulamasından hemen sonra günlük yaşama geri dönülebir. Morarma ve kızarıklık oluşmaz.

Botox injeksiyonları ağrılı mıdır?

Botox çok küçük miktarda çok küçük iğnelerle verildiğinden rahatsızlık hissi çok az olur.  Pek çok hasta çok küçük bir acı hisseder.
Botoks  (botox) tedavisinin etkinliğini ne zaman fark ederim ve ne kadar sürer ?
Botox tedavisinin sonuçları 3-7 gün sonra ortaya çıkar. Tedavi etkinliği 4-6 ay devam eder. Tekrar edilen uygulamalar ile bu süre uzar. Botox etkinliği tedavi için uygulandığı alanlarda ortaya çıkar.


Cilt Çatlakları – Deri Çatlakları

19 Şub 2009

Cilt Çatlakları

Deri çatlamaları sık görülen bir rahatsızlıktır ve pek çok kişiyi estetik açıdan rahatsız  etmektedir.  Deride çizgisel incelme ve yara izi şeklinde belirti vermektedir.

Cilt çatlakları, vücudun değişik bölgelerinde kilo artışı nedeniyle,  derinin alt dokularında yoğun ve sürekli gerilme sonucu ortaya çıkmaktadırlar. Derinin gerilmesi  derideki bazı hücrelerden kimyasal maddelerin ortaya çıkmasını tetiklemektedir. Bunun sonucu olarak alt derideki kollajen ve elastik lifler zarar görmektedir.

Hamile bayanlarda karın ve göğüslerde, vücut geliştirme çalışanların omuzlarında, ergenlik çağında  ani gelişen vücut bölgelerinde ve aşırı kilo alanlarda oluşabilmektedir. Ayrıca uzun süreli ağız yoluyla veya sürerek kortizon kullanımı ve vücutta fazla kortizon üretilmesine neden olan   Cushing hastalığında deri çatlakları gelişmektedir. Genetik faktörlerde önemli rol oynamaktadır. Ancak deri çatlaklarının oluşum mekanizması halen tam olarak anlaşılamamıştır.

Deri çatlakları kadınlarda daha çok ortaya çıkmaktadır. Hamile bayanların  %90’nında, ergenlik çağında genç kızların %70’inde, ergenlik çağında özellikle spor yapan genç erkeklerin  %40’nda deri çatlağı görülebilmektedir. Deri çatlamaları daha çok ergenlik çağındakileri, hamile bayanları ve böbreküstü bezleri fazla çalışanları etkilemektedir.

Erken cilt çatlağı pembe renkli ve kaşıntılı, çizgi şeklinde  deride kabarıklık şeklinde ortaya çıkar. Zamanla deri çatlakları beyazlaşır ve deriden çökük hale gelir. Değişik uzunlukta ve 1-10 mm genişlikte olabilir. Bazı çatlaklar zamanla hafifler ve kaybolabilir.

Hamilelerde karın ve göğüsler etkilenir.

Ergenlik çağında, erkeklerde uyluk bölgesi  ve kuyruk sokumu, kızlarda kalça ve göğüsler etkilenir. Ancak vücudun değişik bölgelerinde diz arkası, üst kol gibi görülebilir.

Uzun süreli kortizon kullanımında, diğer deri çatlaklarından daha derin, geniş ve yaygın şekilde  ortaya çıkabilmektedir.

Cilt çatlağı tedavisi:

İlaçla tedaviler: Çatlak tedavisinde etkili olduğu bilinen ve deriye uygulanan  maddeler

* Tretinoin
* C vitamini
* Glikolik asit

Lazer ve ışık tedavileri: Cilt çatlağında uygulanan ve etkili olduğu belirtilen lazer ve ışık sistemleri uygulanırken, esmer tenli kişilerde deride lekeler kalabileceği için dikkatli olunmalıdır.

* Fraksiyonel lazer
* 1450-nm diode lazer
* 1540 nm Erbium: Glass lazer
* 1320 mn Nd: YAG lazer
* Pulsed –dye lazer (585-595 nm)
* Q-switched 1064 nm Nd:YAG lazer
* Long pulsed 1064 nm Nd:YAG lazer
* LED

Cilt soyma tedavileri:

* Mikrodermabrazyon
* Kimyasal peeling

Mezoterapi: C vitamini, A vitamini, mineraller, nükleik asitler ve pek çok cilt yenileme özelliği olan maddelerden kombinasyonlar yapılmaktadır. Mezoterapide hazırlanan karışımlar, minik zerklerle cilde verilmektedir.


Yaralanmalar , yara bakımı , sargı türleri

19 Şub 2009

Yaralanmalar , yara bakımı , sargı türleri

Yaralanmalarda öncelikle:
-Dezenfektan (mikrop öldürücü) maddenin yaranın içine girmesi engellenmelidir.
-Toz ya da pomat gibi maddeler kullanılmamalıdır.
-Kullanılan sargı fazla sıkılmamalıdır.
Yaralanma terimi, demin, bazen derialtının hatta daha derindeki dokuların bütünlüğünün bozulması için kullanılır.

Basit yaralanmalar:
Şiddetli kanamalara neden olmayan, yaşamsal önemi olan organlrın zedelenmediği ve fazla yaygın olmayan yaralanmalardır.

Ağır yaralanmalar
Yara derindeki dokuları da içine alıyorsa ve bölgedeki yapıların bütünlüğü bozulmuşsa; genişçe bir alana yayılmışsa ve aynı bölgede birden çok yara varsa; şiddetli kanamalara neden oluyorsa; derindeki yapılar açığa çıkmışsa ya da yara bölgesinde yabancı cisimler kalmışsa, ağır yaralanmadan söz edilir. Ağır yaralarımalara yaklaşım ve tedavi yöntemleri ile şiddetli kanamaların tedavisi farklıdır.

Yapılması Gerekenler;
Dikkatsizlik, acelecilik ve yorgunluk gibi nedenlerle yalnızca çocuklar değil, erişkinler de evde ve evin dışında küçük kazalara uğrayabilmektedir. Bir bıçak ya da kırık bir cam parçasıyla yaralanma sonucunda oluşan ve çok kanamaya neden olan bir kesik, duvar ya da demir. törpüsü gibi pürtüklü bir yüzeye sürtünme sonucunda ortaya çıkan bir sıyrık ya da çekiç ve çivi kullanırken ortaya çıkan yaralanmalar karşısında ne yapılmalıdır’? Böyle bir durumda her şeyden önce sakin olmak, tartışmaya girmeden yaralanan kişiyi bir an önce aydınlık bir yere oturtmak gerekir.
Bundan sonra, acil girişimde bulunacak kişinin aşağıdaki temel noktaları göz önüne alması gerekir:

  1. Girişimi yapacak kişi ellerini su. ve sabunla iyice yıkamalı ve temiz bir havluyla kuruladıktan sonra alkolden geçirerek havada kurutmalıdır.
  2. Yara kollardaysa yaralının parmaklanndaki yüzükler ve kollaıındaki bilezikler çıkarılmalıdır. Böylece yaralanma bölgesinde ödem oluşursa bölgedeki kan dolaşımı engellenmemiş olur.
  3. Yaranın çevresindeki bölge saf suyla (gerekirse su ve sabunla) yıkan-malı, yara bölgesine dokunulmamalıdır.
  4. Yaranın çevresi dezenfektan (mikrop öldürücü) maddeye batınlmış bir parça pamukla silinmelidir.
  5. Yaranın çevresi silinirken dezenfektan maddenin doğrudan yaraya değmemesine dikkat edilmelidir. Dezenfektan madde derinin bütünlüğünün bozulduğu yara bölgesindeki hücrelere zarar verebilir.
  6. Yaranın üstüne pomat ya da toz ve pudra halindeki ilaçlar sürülmemelidir.
  7. Yara bölgesini steril gazlı bezlerle koruyun.
  8. Bölgeyi bir sargı bezi ile çok sıkmadan, yaranın her yanını hafifçe ve aynı ölçüde saracak biçimde sann. (Sargı bezinin tek işlevi yara bölgesine sürülen ilacın yerinde kalmasını sağlamaktır.)
  9. Yara bölgesinde yabancı cisim (örneğin cam parçaları) varsa sargı yapılmamalı, bölgeyi korumak için üzerine bol miktarda birkaç kez katlanmış steril gazlı bez ya da temiz mendil konmalıdır. Bu sırada yaraya baskı uygulamanın yabancı cisimlerin daha da derine gitmesine yol açabileceği unutulmamalıdır.
  10. Yara bölgesinde yabancı cisim varsa ya da yara paslı ya da kirli bir cisimle oluştııysa kazazede mutlaka bir ilkyardım merkezine ulaştınlmalıdır.

Ağız Kokusu ve Tedavisi

19 Şub 2009

Ağız Kokusu

Çoğunlukla fena ağız kokusunun sebebi (%90 oranda) ağız içi kaynaklıdır. Diğer sebeb ise mide-barsak yada üst solunum yolu rahatsızlıklarıdır.Bunlara ilaveten özellikle çocuklarda barsak parazitlerine bağlı daha çok sabahleyin gözüken ağız kokusu oluşabilir.

Ağız kokusunun başlıca sebepleri;
1-Kokulu yiyecekler
2-Diş çürüğü
3-Periodontal(dişeti ve çevre kemik dokusu)hastalıklar
4-Sürekli ağız kuruluğu
5-Tütün kullanma
6-Tetersiz ağız hijyeni(kötü bakım)

Ağız kokusunu neler yapar
Yediğimiz gıdalar solunumumuzu etkiler , özellikle soğan sarımsak gibi yiyecekler kan dolaşımımıza geçerler, oradan akciğerlere transfer edilir ve nefesimizle dışarı atılır. Diş fırçalama ,dişipi kullanımı ve ağız gargaraları ,sakız çiğneme ağız kokusunu sadece geçici olarak maskeler. Vücut gıdayı elimine edene kadar koku kalır.Diet yapanlarda düzensiz yemek yemeğe bağlı olarak fena ağız kokusu olur.

Düzenli ağız bakımı olmazsa,gıda artıkları dişler arasında ,dilin ve dişetlerinin üstünde
birikerek ağızda kalır ,belli bir süre sonra kokuya sebeb olur.Protezlerinde iyi temizlenememesi fena kokuya sebeb olur. Periodontal sağlığın bozulduğunun en önemli habercisi de fena ağız kokusudur.


Diş Ağrısı ve Tedavisi

19 Şub 2009

Diş Ağrısı

Diş ağrılarının nedenleri
Diş çürükleri ve diş abseleri
Diş minesinin aşınması
Dişeti hastalıkları
Gömülü Dişler
Sinüzit gibi ağız dışı hastalıklar sıralanabilir.

Diş ağrıları nedenleri arasında en sık görülen diş çürükleridir. Toplumun %97’sinde diş çürüklerine rastlanmaktadır. Bu durum özellikle kötü veya yetersiz ağız hijyeninden kaynaklanır. Ağız içine yerleşen bakteriler şekerli ve unlu yiyecek kalıntıları ile asit oluşturur ve bu da dişin koruyucu tabakasını zayıflatarak çürüklere neden olur.

Diş ağrıları genellikle zonklama şeklinde ve oldukça rahatsız edici olarak duyulur. Ağrı gittikçe şiddetlenir ve bazen dayanılmaz bir hal alır. Özellikle abse gibi iltihabi bir durum varsa dışarıdan farkedilecek kadar şişliklere neden olabilir. Sıcak ‘ soğuk hassasiyeti ve dişe bastırınca hassasiyet artar. Dişlerde minik kırılmalar görülebilir.

Diş ağrısı başladığında vakit kaybetmeden bir diş hekimine gitmekte fayda vardır. Zira diş ağrısı nedenlerinden de anlaşılacağı gibi , ağrı kendi kendine geçme özelliği genellikle göstermez ve tedavi gerektirir.

Ancak diş sağlığını korumak ve diş ağrılarında en iyi tedavinin yapılmasını sağlamak için bazı noktalara dikkat edilebilir:

Diş Ağrısı Tedavisinde Nelere Dikkat Edilmelidir ?
Ağız hijyenine dikkat etmek
Diş ağrısı başladığında , diş aralarında kalmış yemek artığı,vb olup olmadığı kontrol etmek; varsa dişe zarar vermeden ve ağrıyı artırmadan temizlemek
Bilinçsiz ve aşırı ağrı kesici kullanımından kaçınmak
Bilinçsiz ağrı giderme yöntemlerinden kaçınmak ( ağrıyan diş üzerine ağrı kesici konması , alkollü pamuk uygulaması , vb.)

Diş Ağrısı Tedavisi

Diş ağrısı , neredeyse her insanın hayatının bir veya birden fazla döneminde şikayet ettiği bir rahatsızlıktır. Genel kanı, diş ağrılarının basit ağrılar olduğu yönündedir ve bu nedenle dayanılmaz hale gelinceye kadar diş hekimine gitmek genellikle ertelenir. Ayrıca yine ayni kanı nedeniyle bilinçsiz ağrı kesici kullanımının ve çeşitli yöntemlerin en sık görüldüğü ağrı çeşitlerinden biridir.


Çene Estetiği

17 Şub 2009

Çene Ucu Estetiği

Çene yüzümüzün en altında bulunan, yüz ile boyun arasında bağlantıyı sağlayan bölgemizdir. Kafa tası ile yaptığı eklem yardımıyla ağzımızın açılıp kapanma fonksiyonunu sağlar. Çene ucu ise; burun ile birlikte, kişinin özellikle profilden ( yandan ) görüntüsünü olumlu ya da olumsuz etkiler. Burun gibi çene ucu da, yüzün diğer bölümleri ile orantılı ve uyumlu olmalıdır. Aksi takdirde özellikle yan görüntülerde, kişiyi rahatsız eden hiç de estetik olmayan bir profil ortaya çıkabilir.

Çene ucuna yapılacak cerrahi müdahaleler bazı standartlara göre belirlenir. Bu kriterlerin arasında en önemli olan, alt ve üst dişlerin birbirleri ile olan ilişkileri, yani ısırma anındaki konumlarıdır. Eğer kişide ısırma bozukluğu da var ise, yani dişler birbirine normal pozisyonda basmıyor ise, çene ucu estetik görünümünü değiştirebilmek için alt çeneye, üst çeneye ya da her ikisine birden müdahale edilmesi gerekebilir. Oysa dişler birbirine uyumlu olarak basıyor ve ısırma problemi yok ise, istenilen estetik çene ucu görünümü sadece çene ucuna yapılacak bir müdahale ile sağlanabilir.

Çene ucu nomalden büyük ise estetik yüz görünümü bozularak kaba ve uzun bir yüz ortaya çıkar ki, yapılacak bir ameliyat ile çene ucu estetik temellere uygun olarak küçültülebilir. Bu müdahale; fazla kemiğin çıkarılması veya çene ucunun geriye doğru kaydırılması şeklinde olabilir ( ısırma normal ise ). Geriye kaydırılan çene ucu plak veya vida yardımı ile yeni pozisyonunda tespit edilmelidir.

Çene ucunun normalden küçük olması daha sık görülen bir şekil bozukluğudur. Eğer aynı anda kemerli ve büyük bir burun da var ise, deformite daha da ağırlaşır ve kişinin yüzü kuş yüzüne ( bird face ) benzer bir görünüm alabilir. Böyle bir durumda çene altı dokularının desteği de azalacağından çene ucu altındaki yumuşak dokuların sarkması da daha çabuk görülecek ve kişide aynı zamanda ‘gıdı’ deformitesi de oluşacaktır. Küçük çenenin büyütülmesi; çene ucu kemiğinin kesilerek öne ilerletilmesi şeklinde veya çeşitli imptlanların ( silikon, medpor, titanyum ) çene ucuna yerleştirilmesi ile yapılmaktadır. Çene ucunun büyütülmesi kişinin gıdı probleminin de çözülmesini sağlayabilir.

Çene ucu estetiği ameliyatlarına genel olarak Genioplasti ameliyatları adı verilmektedir. Kesi ağız içinden yapıldığı için yüzde herhangi bir iz kalmamaktadır. Ameliyat dikişleri kendiliğinden eriyen dikişler olduğu için dikiş alınmasına gerek olmaz. Çene ucu estetiği ( genioplasti ) ameliyatı genel anestezi altında yapılır ve normal şartlarda yaklaşık 1 saat kadar sürmektedir. Hasta bir gün hastanede kaldıktan sonra evine taburcu edilir. Ağrı genellikle azdır ve ağrı kesici kullanmakla iyi tolere edilir. Ağız ve çenedeki şişlikler ortalama 1 hafta da iyileşmektedir. Ağız içindeki kesiler iyileşene kadar yaklaşık 6-7 gün sıvı gıdalar ile beslenmek yeterlidir. çene ucu estetiği ( genioplasti ) olan kişilerde ameliyattan sonra geçici de olsa, alt ve üst dişlerin birbirine bağlanmasına gerek yoktur.


Bacak Şekillendirme

17 Şub 2009

Bacak Şekillendirme

Vücudumuzun diğer bölgelerinde olduğu gibi bacak bölgesindeki istenmeyen görüntü ve deformasyonlarda kişiler için problem olabilmektedir. Uzun, düzgün ve yeterli dolgunlukta bacaklara sahip olmak herkesin istediği bir özelliktir. Estetik cerrahinin gelişen yöntemleri bacaklardaki görünüm problemlerine de mükemmel çözümler getirmektedir.
Bacaklardaki problemler; bacağın aşırı ince veya aşırı kalın ve yağlı olması, eğrilikler, diz yanlarında ve ayak bileklerinde aşırı yağ birikimi şeklinde sayılabilir. Bu sorunlar egzersiz veya diyetle çözülebilecek problemler olmayıp genellikle genetik miras sonucu ortaya çıkar. Bazı bayanlar bacaklarının şeklini beğenmediklerinden dolayı etek bile giymemektedirler

Bacak bölgesindeki sorunları çözmek için bacak implantı ( calf implant ), liposakşın ve yağ enjeksiyonu gibi yöntemler uygulanmaktadır. Bu yöntemler bazen tek başına bazen de beraberce aynı anda uygulanabilmektedir. Diz üstü bölge ile diz altı bölge arasında çap olarak kalınlık farkı mevcut ise, her iki bacak arasında kalınlık yada şekil farkı var ise veya bacaklar çarpık bir görünüme sahip ise bacak protezi operasyonu ile bu sıkıntılar giderilebilir. Aynı problemler liposakşınla da düzeltilebileceği gibi bazı durumlarda daha iyi bir sonuç elde etmek için hem liposakşın hem de bacak protezini beraber uygulamak gerekir.

Vücuttaki simetriyi ve ahengi sağlayarak estetik bir görünüm sağlanması esas amaçtır. Bu amaçla; Liposakşın ve yağ enjeksiyonu tekniklerinin yardımı ile basık ve geniş görünümlü kalçalar daha dar, daha kalkık ve çıkıntılı bir görünüme getirilebilir, bacak ve basen bölgesi düzeltilerek bacak daha düzgün ve olduğundan daha uzunmuş gibi gösterilebilir. Diz bölgesine yönelik girişimlerle bacağın çarpık görünümü düzeltilebilir.

Bacak estetiği ameliyatları bazen lokal anestezi bazen de genel anestezi altında yapılabilen, 1-3 saat arasında süren ameliyatlardır. Liposakşın ve yağ enjeksiyonu yapılmış ise herhangi bir iz kalmaz. Bacak implantı operasyonu yapılmış ise bacak arkasında küçük yatay izler kalacaktır. İleri dönemde silik hale geleceğinden ve nispeten gizli bir yerde olduğundan rahatsız edici izler değildir.


Kaş Kaldırma (Kaş Estetiği)

17 Şub 2009

Kaş Kaldırma

Kaşlar insan yüzündeki çok önemli yapılardır. Bakışlarımızı, mimiklerimizi dolayısı ile yüzümüzün ifadesini doğrudan etkiler ve yönlendirirler. Farklı kaş şekilleri yüze sinirli, yorgun, mutlu, üzgün, şaşkın ifadeler kazandırabilir. Sarkmış kaşlar bir miktar göz kapağı düşüklüğüne de yol açarak yüzümüze olduğundan daha yaşlı görünüm kazandırabilir.
İdeal kaş şekli nasıl olur diye sorulduğunda, yüz estetiği ile ilgili klasik kitaplarda yapılan tariflere göre, iç taraftaki sınırı burun kanadının kenarından yukarı çizilen çizgide biten, dış sınırı burun kanadının kenarı ve gözün dış köşesinden geçen çizgide biten, en yüksek noktası da göz bebeği ile gözün dış köşesi arasında bir yerde olan kaş ideal bir kaştır yani ortası kalkık hilal gibi kaşlar. Ancak bu bence herkes için ideal bir tarif olamaz, çünkü güzelliğin bir standardı yoktur. Kimi yüzde kaş ne kadar kalkık ise o kadar güzel dururken kimisinde yanlara doğru hafifçe yükselerek düz uzanan kaşlar, bazen de yanlardan aşırı alınıp sadece 2/3 iç kısımda kalmış kaşlar güzeldir. Kaşı kaldırmak ve arzu edilen şekle sokmak için uygulanan teknikler; kaş almak, kalıcı makyaj veya dövme, botox uygulaması, askı ile kaş kaldırma, ve ameliyat ile kaş kaldırma gibi yöntemlerdir.

1. Kaş almak ve kalıcı makyaj:
Kaşları alarak bir seviyeye kadar kaldırıp şekil verebilirsiniz, veya kalıcı makyaj ile şekillendirebilir, kaşı kaldırabilirsiniz. Ancak kalıcı makyaj ömür boyu değiştirilemeyecek bir yöntem olduğundan, karar vermeden önce iyi düşünmek gerekir. Çünkü kalıcı makyaj diğer dövmelere göre daha zor silinmektedir.

2. Botox
Doğru uygulandığı takdirde kaşların dış kısımlarını havaya kaldırarak istenilen sonucu ortaya çıkabilir. Botox yüzdeki mimik kaslarını geçici olarak fonksiyon dışı bırakan bir maddedir. Bu nedenle kırışık tedavisinde de kullanılır. Uygulaması basittir. Enjeksiyon yapılacak bölgeye ağrıyı azaltması için bir süre buz uygulandıktan sonra ağrısız bir şekilde uygulanır. Etkisini 3-4. günlerde göstermeye başlar 7-10. günlerde etki belirginleşir, bazen 10. günde rötuş amaçlı bir enjeksiyon daha gerekebilir. Etkisi geçicidir. 5-6 ayda bir tekrar edilmesi gerekir. Uygulamadan sonra yüzünüzde nokta tarzında morarma ve şişlik olabilir, bunlar kısa sürede geçer. Uygulamadan hemen sonra buz uygulaması şişlik ve morluk oluşmasını önler. Botox uygulamasından hemen sonra işinize ve günlük yaşamınıza dönebilirsiniz.

3. Askı ile kaş kaldırmak
Çok basit ve çabuk uygulanabilen bir yöntemdir. Lokal anestezi ile yapılabilir. Saç içinden ve kaş üzerinden yapılan 2-3 mm lik kesilerden, iğneler yardımı ile erimeyen ipler geçilerek, kaşlar mümkün olduğu kadar kaldırılır. Etkisi 8 ay ile 1 yıl arasında devam etmektedir. Aynı gün işinize dönebilirsiniz. Son dönemlerde askı yapmak için özel ipler üretilmiştir. Bu iki yönlü germe yapabilen iplerle hem daha etkili, hemde daha uzun süreli ( yaklaşık 2 yıl ) kaş kaldırmak mümkün.

4. Ameliyatla kaş asmak
Genellikle genç ve orta yaş grubundaki hastalarda, kaşlarda herhangi bir sarkma olmadan sadece kaşların kenarının kalkması isteniyorsa tek başına uygulanan bir yöntemdir. Daha ileri yaş grubunda ise yüz germe ameliyatları ve göz kapağı estetiği ile kombine edilebilir. Ameliyat ile kaş germek kalıcı sonuçlar ortaya koyan bir yöntemdir. Ancak zaman içinde alında sarkma meydana geleceğinden kaşlarda da bir miktar düşme olacaktır.
Tek başına kaş kaldırma ameliyatı lokal anestezi ile de yapılabilir. Değişik yöntemler vardır. Klasik yöntemlerden biri kaşların hemen üst sınırından kaş şekline uygun yapılan kesilerle gerektiği kadar derinin çıkarılması ve üstte kalan derinin kaş sınırına yeniden dikilmesidir. İleri yaşlarda tercih edilebilecek, lokal anestezi ile yapılabilen çabuk ve basit bir yöntemdir.
Son yıllarda en popüler olan teknik, alın germe ile beraber veya sadece kaş kaldırmak için yapılabilen endoskopik alın germe ve kaş kaldırma yöntemidir. Endoskop adı verilen video kameraya bağlı ince uzun bir tüp kullanılır. Endoskop kafa derisine açılan 3-5 küçük kesinin içine yerleştirilir. Böylece cerrah endoskop sayesinde alnın içini görerek çalışabilir. Diğer deliklerden cerrahi aletleri sokarak ameliyatı gerçekleştirir. Endoskop tekniği, kesilerin çok küçük boyutta olmasını sağlar. Alında kırışıklıklara neden olan fazlalıklar ve kaslar kameradan ekranda görülerek düzeltilir. Kaşlara asma iplikleri yerleştirilir. Klasik yönteme göre saç içi kesilerinin çok küçük, ameliyat süresi daha kısa, iyiyleşme ve normal hayata dönme süresi çok kısadır.


Meme(Göğüs) Büyütme

17 Şub 2009

Göğüs Büyütme

Meme(Göğüs) Büyütme ameliyatı, tipik olarak az gelişmiş göğüslerin veya doğum sonrası küçülmüş, hacmi azalmış Göğüslerin Büyütülmesi için uygulanır. Ayrıca iki meme arasındaki bariz büyüklük farkının düzeltilmesi ya da doğuştan meme gelişim bozukluklarının giderilmesinde kullanılır.

Meme(Göğüs) Büyütmenin bu gün için en sağlıklı ve başarılı yöntemi silikon protezler. Silikon protez ile Meme(Göğüs) Büyütme ameliyatı tüm dünyada en çok yapılan ve hastaları en çok memnun eden ameliyatların başında gelmektedir.

Sık sorulan soru Meme(Göğüs) Büyütmek için kulanılan ilaçlar. Ancak hormonal olmayan hiçbir ilacın Meme(Göğüs) Büyütmesi söz konusu değildir. Bu tür ilaçlar ya hiç işe yaramayan para tuzaklarıdır, ya da hormon içeriyordur. Hormonların kontrolsüz kullanımı kanserler başta olmak üzere bir çok sağlık sorunlarına yol açabilir.

Yine serum ya da yağ enjeksiyonu da Meme(Göğüs) Büyütmek için sorulan sorulardan. Bir günlük Meme(Göğüs) Büyütme isterseniz serumla Meme(Göğüs) Büyütmek mümkün ancak henüz kalıcısı yok. Yağ enjeksiyonları ise bazı durumlarda sınırlı miktarda olabilir ancak protez kadar kontrol edilebilir, etkili ve güvenli olduğu söylenemez. Kısacası Meme(Göğüs) Büyütmenin en etkili ve güvenli yolu silikon protezlerden geçiyor.

Silikon protezlerin bir çok çeşidi mevcut. Yapı olarak 1 mm\’lik silikon bir kılıfın içinde kıvamları itibarıyla akışkan ya da akışkan olmayan yoğunlukta silikon jel ya da serum bulunan torbalar şeklindedir.

Silikon protezler şekil olarak; yuvarlak, damla şekilli, anatomik veya asimetrik tabir edilen şekillerdedir.

Silikon protezin dış yüzeyi; düz ya da pürtüklü olabilir, pürtüklü yüzeyin kontraktür oluşturma riski daha azdır. Kas üstü yerleşimler için pürtüklü yüzeyli silikon protezleri tercih etmek gerekir, düz yüzeyli protezler ise kas altı için uygundur, düz yüzeyli protezlerin avantajı ameliyat sonrası manipüle edilebilmeleri ve %10-20 oranında daha ucuz olmalarıdır.

İçine serum doldurulan silikon protezleri koltuk altından koyarak memede hiç iz oluşturmamak mümkündür ancak sadece kas altına konabilir.

İçi silikon Jel dolu protezler kıvam olarak meme dokusuna daha yakındır ve dokunma hissi daha doğaldır ancak sadece meme altı ve meme başı çevresinden konabilir. Yeni jenerasyon silikon protezlerin içinde akışkan olmayan ve şekli bozulmayan tarzda silikon jel vardır.

Şu şekil protez daha iyidir denemez. Her biri değişik durumlar için uygundur ve hepsi güncelliğini korumaktadır. Meme(Göğüs) Büyütme ameliyatlarında başarı, ameliyat sonrası memenin ne kadar doğal göründüğüne ve sonuçların ne kadar  uzun süreli olacağına bağlı. Protez seçiminde sizin istediğiniz meme ölçüleri dikkate alınırken, meme ve göğüs kafesinizin yapısı ve orantıları da göz önünde bulundurulur ve size en uygun büyüklükte ve şekilde protez hesaplanır.

Meme(Göğüs) Büyütme Ameliyatı

Ameliyat süresi: 1-2saat.
Anestezi şekli: Genel ya da sedasyon destekli lokal
Yatış süresi: Aynı gün taburcu ya da 1 gün
Ameliyat sonrası ağrı: Bir kaç gün ağrı kesicilerle geçen hafif-orta düzeyde.
Şişme-morarma: İlk üç gün şişme, morarma nadir
Pansuman: 3.-4. günde bandajlar çıkarılıyor
Sutyen: kas üstü konmuşsa 3-4 hafta gerekiyor.
Dikişler: Alınması gereken dikiş yok
İşe dönüş: 3-4 gün.
İyileşme: 3-4 gün sonra tüm rutin işlerinizi rahatça yapabilir, ameliyatın şekline bağlı olarak 4-6 hafta içinde spora başlayabilirsiniz.