Posts Tagged ‘cilt hastalıkları tedavisi’

Uyuz (Gale)

13 Şub 2009

Uyuz (Gale)

Uyuz mikroskopla görülebilen ve sadece insan derisinde yaşayabilen bir parazittir.Bulaşma insandan, insana ve yakın temasla olur. Birlikte uyumak, aynı evi paylaşmak en sık görülen bulaşma yollarıdır. El sıkışmak, dansetmek gibi kısa süreli temaslarla bulaşma daha nadirdir.

Uyuzun ilk belirtisi özellikle geceleri artan şiddetli kaşıntıdır. Ancak bu belirti ortaya çıkmadan önce de kişi uyuz olmuştur ve bunu başkalarına bulaştırabilmektedir. Kaşıntı el parmak araları, göbek, koltuk altı gibi bazı bölgelerde sık görülür. Aynı evi, ortamı paylaşan kişilerin şikayetleri olmasa da tedavi edilmeleri gerekir. Yine bu kişilerin tedaviye aynı zamanda başlamaları çok önemlidir.

Uyuz tedavisinde kullanılan ilaçlar krem şeklindedir. Tedavi başlamadan önce banyo yapılması önerilir. İlacın kullanımından sonra kaynatılmış, temiz eşyalar giyilmelidir. İç çamaşırları, çarşaf, yastık kılıfı gibi eşyalar kaynatılmalıdır. Bu eşyaların otomatik çamaşır makinelerinde 90°C ‘de yirmi dakika kaynatılması yeterli olacaktır. Battaniye, saat, mont ,tarak gibi kaynatılamayacak eşyalar ise bir poşetin içine konup ağzı sıkıca bağlanıp , en az bir hafta süre ile bekletilmelidir.Parazit, insan vücudu dışında bu süreden daha uzun yaşayamadığı için bu eşyalardan temizlenmiş olur.

Uyuz olduğunuzdan şüpheleniyorsanız ilacı kendi başınıza alıp kullanmayın. Mutlaka bir doktora muayene olun. Aynı belirtilere sahip başka hastalıkların olabileceğini unutmayın.

Ayrıca uyuz ilaçlarının kullanımı çocuklarda, erişkinlerde, yaşlılarda ve hamilelerde farklılık göstermektedir. Yanlış kullanımı zarar verebilir. Doktorunuzun önerdiği ilacı, kurallarına uygun olarak kullanırsanız bu hastalıktan kısa sürede kurtulabirsiniz. Tedavinin başarılı olmaması genellikle bu kurallardan birinin ihmali ile ortaya çıkmaktadir.

kaynak : http://saglik.tr.net/genel_saglik_uyuz.shtml
Hazırlayan :Doç.Dr. Arzu Erel
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Dermatoloji Ana Bilim Dalı

Cilt Hastalıkları Nelerdir ?

05 Şub 2009

Cilt Hastalıkları Nelerdir ? – Cilt Hastalıkları

Doktorumuz Melisa Eczacıbaşı sizden gelen soruları yanıtlıyor.

Merhaba 24 yaşındayım.saçlarım, kaşlarım ve kirpiklerim dökülüyor bugüne kadar cilt yağlanması ve sivilce sorunum olmadı. Şimdi cildim yağlanıyor ve sivilce sorunum var nedeni nedir sizce? Doktor kaşlarımın dökülmesi için stres dedi 5 ay geçti dökülmesi durmadı. Kaşsız kalmaktan korkuyorum dökülen kaşlar tekrar çıkar mı? Ne yapmalıyım?

Bu tip sorunların nedeni stres olmakla birlikte bazen vücut direncini etkileyecek faktörler ve geçirdiğiniz başak hastalıklar da olabilir, şikayetleriniz geçmiyorsa onları da ko ntrol etmek gerekir.

23 yaşındayım, gözlerimin altında mor ve çukurumsu bir görünüm var. Uykusuz kalınca bu çukurumsu görünüm ve morluk daha fazla belli oluyor. Bu durum için ne yapabilirim. Kullanabiliceğim bir ürün veya doğal bir yöntem var mı?

Göz çevresindeki morluklar için bazen kozmetik ürünler ve ya soyucu bazı tedavi şekilleri uygulanabilir, amaç onları tamamı ile geçirmek değil, şikayetlerinizin bir dereceye kadar hafifletmektir.

Tenimin koyuluğundan şikayetciyim bir kapsül varmış ama karaciğere büyük zarar veriyormuş bunun hakkında bilgi alabilir miyim bir de bana önerebileceğiniz ürün varsa lütfen yazınız.

Teninizin rengini tamamen değiştirmek gibi bir seçeneğimiz yok, leke olan yerlerde bazı tedavi seçenekleri ile lekenin geçmesini sağlayabiliriz.

Bacaklarımda batık problemim var. Düzenli ağda yaptırıyorum kıllar deri altında uzuyor. Ne yapmam gerekir. Kılları çıkarmak için uğraşıyorum bu da lekelenmelere neden oldu. Ne olur bana cevap yazın. Saygılar.

Geçmiş olsun, tabi batık problemi bir çok kişide görülen bir problem, kıl köklerini tamamı ile yok edecek bir yöntem gerekir, bu konuda lazer epilasyon doğru yapıldığı takdirde gerçekten yüz güldürücü sonuçlar veriyor.

Merhaba doktor hanım, yaklaşık 5 aydır ayağımda ve elimde kabuklanma oluyor, soyuluyor tekrar kabuk bağlıyor. Özelliklede sağ ayağımın topuk kısmında derin kabuk bağlıyor. Mayıs ayında önce kabarcıklar oluştu elimde, birkaç kez doktora gittim ilaç verdiler, hatta checkup”tan geçtim iç organlarımda herhangi bir şey çıkmadı. Kullanmadığım ilaç kalmadı, hatta koca karı ilaçlarını bile dener oldum ama hiçbir faydası olmadı.

El parmaklarımın şekli değisşi, topuğumdaki kabuklanma bir türlü geçmedi.kaşıntı oluyor, soyuluyor ve tekrar kabuk bağlıyor. En son gittiğim doktor bunun stresten kaynaklandığını söyledi bana o kadar stres yapmıyorum ama yinede geçmiyor. Ne yapmam gerekiyor? Vereceğiniz cevap için şimdiden çok teşekkür ediyorum..

Bu tip rahatsızlıklar bazen geçirdiğiniz başka rahatsızlıklar, elinize sürekli temas eden dış etkenler, vücut direncini etkileyen faktörlerden da gelişebilir, yine de çok kesin tanı için belki biyopsi yapmak bile gerekebilir.

20 yaşındayım ve yüzümde sivilce izleri var bunlar özellikle çene bıyık bölgesinde.ayrıca çene alın ve bıyık bölgesinde renk farklılığı var buralar daha koyu renkte. Kimyasal peeling yaptırmayı düşünüyorum ama oldukça maliyetli. Bu ada bir güzellik uzmanı bana 4 adet ürün tavsiye etti ve çok garanti etti. Sizce bunları alamalı mıyım? Kimyasal peeling yaklaşık kaç seans sürer hangi aralıklarda ve fiyatı tahmini olarak nedir?

Yüzünüzdekiler sivilce izi mi leke mi ilk başta iyi bir karar vermek gerekir, sivilce izler veya lekelerin bir tek kozmetiklerle geçebileceğini hiç düşünmüyorum, belki bir dereceye kadar azaltıcı olabilir, ama tamamı ile yok edemez özellikle derin yerleşimli oldukları zaman bu konuda tıbbi tedaviler daha çok işinize yarayacaktır, seans sayısı probleminizin yoğunluğuna göre değişir, yine yaptığımız peeling türüne göre seans aralıkları da değişiyor.

30 yaşındayım fakat saçlarımda kır çok. Ortaokuldan beri vardı babamlar ve dayımlar tarafında hep kırlaşma var saçlarında.. Saçlarımdaki beyazlar için ne yapabilirim? Saç boyası çözüm olabilir mi? Ne kadar gider boyandığında? Ayrıca jöle gibi saça sürülen şeffaf bir madde olduğunu duydum ilk bir hafta da hergün daha sonra 15 günde bir daha sonra ayda bir, yılda bir sürülüyormuş ve beyaz saçlar saçın kendi rengini alıyormuş böyle birşey var mı? Sağlıklı mı?

Kozmetik boyalar hakkında bu konu üzerinde çalışan kişilerle görüşürseniz size daha çok yardımcı olabileceklerine düşünüyorum.

28 yasındayım bıyık bölgesinde oluşan lekelenmeden şikayetçiyim epilasyon veya sir ağda yaptırmadığım halde bu lekeler oluştu kullanmadığım leke kremi kalmadı daha başka ne yapabilirim?

Belki güneş ve ya hormonal ve ya başka nedenleri olabilir, leke tedavisi almanız gerekir.

Doğuştan sağ bacağımın diz bölgesinde 5 cm. çapında koyu kahve rengi leke var. Ne yapabilirim? Şimdiden Teşekkürler…

İlk aşamada tam tanı gerekebilir, daha sonra duruma göre lazer veya uygun başka tedaviler seçilir.

Roaccutane tedavisi gördüm tedavimin biteli yaklaşık 1 ay oldu. yüzümdeki tüyler için lazer tedavisi yapırmak istiyorum sizce yaptırmalı mıyım?

Roaccuten dozu çok yüksek olmadığı takdirde her hangi bir sorun çıkmaz.

23 yaşında bir erkeğim yüzümde iltihaplı çene ve bıyık taraflarında sivilceler çıkıyor. Doktora 2-3 defa gittim antibiyotik cilde uygulanan kremlerden uzunca bir süre kullandım ama bir sonuç alamadım.5-6 yıldır hep böyle son olarak aloe vera bitkisel ilaçlardan kullandım ama bir fayda göremedim. Ne yapmamı tavsiye edersiniz?

Merhaba yapılan doğru ve düzenli bir şekilde uygulanan tedavi ile kesin iyi sonuç alacağınızı düşünüyorum, tabi yaşınız uygun olduğundan zaman zaman sivilceleriniz çıkabilir, bu durumda da onlara hemen müdahale etmek gerekir, saygılar.

Merhaba ben sitenizin bu bölümünü yeni keşfeden bir okuyucunuzum 18 yaşıdayım ve erkeğim benim sorunun alnımın ortasında yumurta büyüklüğünde bir dogum lekesinin olması. Bu leke yazın bronşlaştığımda bir nebze olsun kayboluyor ancak kışları tekrar açığa çıkıyor ve ışıkta daha da belirginleşiyor. Anneme göre bu doğum lekesiymiş. Acaba bu lekeden kurtulmanın yolu var mı?

Leke konusunda en başarılı tedavi şekilleri soyma ve lazer tedavi şekillidir, bu konuda uzman bir dermatologdan yardım almanızı öneriyorum.

Merhaba, benler hangi yöntemlerle yok edilmektedir? Maliyeti nedir? Riski var mıdır? Bilgi verebilirseniz çok memnun olurum.

Aslında benlerle eğer tıbbi açıdan endikasyonu yoksa çok fazla oynamamanızı tavsiye ediyorum, yine de lazer bazen eğer lokalizasyonlari uygun ise belki küçük bir ameliyat ile çıkartmak uygun olabilir, tabi hangi bölgede yerleştikleri ve boyutları, cilt renginiz ve cilt tipiniz önemli faktörler.

Saçımda bundan 4 ay kadar önce bozuk para büyüklüğünde saç kıran oluştu.nasıl bir tedavi yolu izlemeliyim? Bana kesin bir ilaç tavsiye ederseniz sevinirim.selamlar.

Eğer saç kıran ise genelde stres kaynaklı olduğundan daha kısa bir sürede saçınızın tekrar çıkması gerekirdi, eğer çok uzun süreden beri çıkmıyorsa bir dermatoloğa görünmenizi öneririm.

Göğüs ucumda kızarıklık ile birlikte yanma hissi var. Şikayetimle ilgili genel cerrahiye gittim sorunun ciltteki kurumadan kaynaklandığını söyledi daha sonra dermatolojiye gittim egzama olabilir deyip iki pomat verdi ve uzunca bir süre kullanım dedi fakat fayda görmedim.Konu ile ilgili beni yönlendirmenizi ve Ankarada mevcut ssk da çalışan doktor ismi rica ediyor teşekkürlerimi sunuyorum.

Belki bu konuda detaylı bir inceleme ve biyopsi almak gerekebilir,maalesef ankarda her hangi bir tanıdığım

Dermatolog tel adresi istiyorum lütfen

http://www.melisaeczacibasi.com dan bilgi için baş vurabilirsiniz.

29 yaşındayım ve ergenlik dönemimden beri akne problemi yaşıyorum. 2 dönem roaccutane kullandım 1 sene akne problemi yaşamadım fakat yeniden çıkmaya başladı. ne yapmalıyım bilemiyorum? Yeniden aynı ilacı almak istemiyorum daha kolay ve risksiz bir yöntemle tedavisi mümkün değil mi?

Roaccutane aldığınızda her zaman için doktorunuzun tavsiye ettiği miktarda ve sürede ilaçı almanız gerekir, tekrarlama durumunda eğer çok hafif düzeylerde ise belki daha basit bir tedavi ile onları geçirmek mümkün.

İki sene önce yüzümün bazı bölgelerinde güneş lekesine benzer lekeler oluştu. Olduğum tedaviler ve kullandığım kremler bir işe yaramadı.Sizce lazer ile bu lekelerin geçmesi mümkün mü ya da önerebileceğiniz tavsiyeleriniz var mı?

Leke tedavilerinde her zaman başarı şansı yüzde 100 olmayabilir ama genelde güneş lekeleri yüzeysel lekeler olduğundan uygun bir tıbbi tedavi ile başarılı sonuçlar alabileceğinize düşünüyorum.

18 yaşındayım yüzümde sivilce lekeleri kaldı onları nasıl yok edebilirim acaba? Evde yöntemleri var mı? Fransa”dan soruyorum belkide buranın yemeklerinden olabilir mi?

Sivilceleri zamanında tedavi ettiğinizde genelde hiçbir iz bırakmadan geçerler, ancak çok kistik sivilcelerde bazen iz bırakma ihtimalleri daha fazla olabilir.

19 yaşındayım ve yaklaşık 5 yıldır ciddi bir sorun olan sivilceyle uğraşıyorum sayısız yollar denedim ama nafile bir türlü geçmedi son çare olarak ROACCUTANE ilacını düşünüyorum tabi doktor kontrolünde son çare sizce bu ilaç mıdır?

Diğer tedavilere rağmen çok tekrarlayan sivilcelerde ve kistik sivilcelerde oldukça iyi sonuçlar elde edilir.

T bölgemde sivilceler çıkıyor. Doktora gittim ama fazla sonuç alamadım. Tetra grubunu kullandım. Sivilceleri sıkmadığım halde izler var. Lütfen bana yardımcı olun. Tedavi olmak istiyorum.

http://www.melisaeczacibasi.com deki bilgiyi okuyabilirsiniz.

Sivilce izlerim var nasıl yok edebileceğim (eğer giderilebilirse tamamen) konusunda yardımcı olursanız gerçekten çok sevinirim.

Sivilce izlerinizin durumuna göre başarı şansımız değişir,daha yüzeysel olan sivilce izleri daha rahat geçebilirken çok derin olan sivilce izlerinde durum değişebilir.

Merhaba. Ciddi olduğunu düşünüyorum bana lütfen yardımcı olup. Geçen yıl ayak parmaklarımın arasında mantar oluştu fakat ben pek ilgilenmedim arada ilaç kullandım ama geçmedi şimdi malesef tırnaklarıma geçti koyu renkte ve kalın oldular. Travacord krem kullanıyorum ama bir iyileşme farkedemedim eğer kullandığım ilaç doğruysa ne kadar sürede etkisini gösterir? Doğru değilse önerebileceğiniz başka bir ilaç var mı?

Mail ortamında ilaç ismi vermek gibi bir seçeneğimiz yok, lütfen bu konuda uzman bir hekime başvurun, durum çok ilerlemeden önce.

Tüm yüzüme lazer yaptırdım. Kıllar çıkmaya başlayınca insanlarla öpüşürken batıyor ve ne kadar daha devam etmem gerekecek seanslara bunu öğrenmek istiyorum. Bu durum normal mi? Lazer çok canımı yakıyor. Bu durum herkeste mi böyledir?

Bu konu ile ilgili size uygulama yapan kişilerle danışın, normal şartlarda lazerden sonra tüylerde böyle bir durum söz konusu olmaması gerekir, seans sayısına da onlar size daha doğru bir bilgi verebilir çünkü tüyünüzün yapısını daha iyi bilir.

Merhabalar. Benim kulağımda (sağ kulağım) bir sorun var. İçinden çok iğrenç kokuda ve sarı renkte sıvı bir şey akıyor. Ne yapmalıyım?

Bu konuda kulak burun boğaz uzmanları size daha çok yardımcı olabileceklerini düşünüyorum.

Yüzümde sivilce çok bazen azalır bazen de aşırı çoğalıyor yüzümde yağlı gitmesi için ne yapabilirim? Nasıl korunmalıyım traştan sonra çoğalıyor.

Sivilcelerdeki artış yağ bezlerin faaliyetlerinin artığını gösteriyor, değişik nedenlere bağlı gelişebilir, stres, yanlış kullanılan kozmetik, genetik…..

Uzman doktor cildime peeling uyguladı kabuklanma olucak dedi fakat olmadı hatta cildimde bir değişiklik de olmadı sivilcelerim çok yoğun olmamakla birlikte gözeneklerimden şikayetçiyim.

Bazen çok yüzeysel peelinglerde kullanılan ilaça bağlı kabuklanma görülmeyebilir, bunda yanlış her hangi bir durum yok, lazer da uygulanabilir.

Roza hastasıyım. Roza hastası neden meydana gelebilir?

Değişik nedenlere bağlı olabilir, özellikle orta yaş ve üstünde geçirdiği başka hastalıklar, stres, GIS rahatsızlıklar, aşırı baharatlı yiyecekler. Çok dirençli ise lazer öneriyorum.

23 yaşındayım sırt ve omuz bölgemde koyu renkte güneş lekeleri var bunların geçmesi veya renklerinin belirginliğini azaltabilecek krem tavsiye edebilir misiniz?

Tedavi amaçlı lazer uygulanabilir.

Vitiligo Nedir ?

05 Şub 2009

Vitiligo Nedir ? – Cilt Hastalıkları

Aile Hekimi Uzmanı Dr. Efe Onganer

Vitiligo, normal deri görünümünde, pigment kaybı nedeniyle düzensiz beyaz alanların bulunduğu bir deri durumudur.

Genelde edinilmiş bir durum olarak görülen vitiligo, herhangi bir yaşta ortaya çıkabilir. Ancak, belirli genetik özelliklere sahip ailelerde hastalığa yatkınlık görülmektedir. Kontrasta bağlı olaraki koyu tenli kişilerde daha belirgindir.

Vitiligo”nun nedeni tam bilinmemekle beraber pigment üreten melanosit hücreleri olan melanositlerin deri veya çevre dokulara hasar vermeksizin seçici kaybına bağlı olarak otoimmünite üzerinde durulmaktadır. Bu hastalık Amerika Birleşik Devletleri”nde nüfusun % 1” ini etkilemektedir.

Lezyonlar düz, pigmentasyonsuz ve koyu sınırlı olarak görülmektedir. Sınırlar tam olarak tanımlanabilmektedir, ancak düzensizdir. Sıklıkla etkilenen bölgeler yüz, dirsekler ve dizler, eller ve ayaklar ve genital bölgedir. Ayrıca, travma ve basınç görmüş bölgeler de etkilenmektedir.

Hastalıktan korunma yolları bilinmemektedir.

Semptomlar arasında aile öyküsü belirten vitiligo, birden veya aniden gelişen düz, doğal desenli pigment kaybına uğramış deri bölgeleri görülmektedir.

Fizik muayene ve sorgulama tanı konması için yeterlidir. Ek bir tanı yöntemine başvurulmasına gerek yoktur.

Vitiligo olgularının çoğu tedavi edilmeden deam etmektedir. Mevcut tedavi yöntemleri zor ve tam olarak etkin değildir. Hastalar, fotosensitize edici bileşikler verildikten sonar ultra-viole ışığa maruz bırakılmaktadırlar. Topikal veya oral 8-metoksipsoralen veya trimetilpsoralen tedavileri kısmi pigmentasyon sağlamak amacıyla birden fazla defa verilmelidir.

Hastalığın gidişatı değişkendir. Bazı bölgeler pigmentasyon kazanabilir, fakat yeni diğer bölgeler oluşabilir. Pigmentasyon kaybı ilerleyici olabilir.

Güneş yanığı gibi komplikasyonlar sıklıkla görülebilirken, vitiligo pernisyöz anemi, hipertiroidizm ve Addison hastalığı gibi sistemik hastalıklar ile ilişkili olabilir.

Eğer cildinizde rengin kaybolduğu bölgeler görürseniz, en kısa zamanda aile hekiminize başvurunuz.

Psikolojik Cilt Hastalıkları – Cilt Hastalıkları

04 Şub 2009

Psikolojik Cilt Hastalıkları – Cilt Hastalıkları

Dermatolojik yani başka bir deyişle cilt hastalıklarının bir çoğunda psikolojik faktörler rol oynamaktadır. Psikokütan dermatozlardaysa psikolojik rahatsızlık ön plandadır ve bu hastalığın bir göstergesi olarak ciltte lezyon lar oluşmaktadır. Gerçekte psikokütan dermatozların kesin bir sınıflaması yoksada burda

1.Artefakt dermatiti

2.Nörotik ekskoriasyonlardan bahsetmek istiyorum:

Artefakt dermatiti

Esasında primer olarak bir psikiyatrik rahatsızlık olmakla beraber kişinin derisindeki problemler sebebiyle dermatologların teşhis koyduğu bir hastalıktır. Tanı koymak bazen zor olmakla beraber lezyonlar çoğu hastada tipik tanı koydurucuda olabilir.

Hipokrat zamanından beri rastlanılmaktadır. Hastanın kendi derisinde kesme,delme,yolma,sıkıştırma,çimdikleme,vurma,enje ksiyon ve benzeri eylemlerle bilinçli veya bilinçsiz olarak yaptığı yıkımlar sonucu aniden ortaya çıkan lezyonlar vardır. Dediğim gibi bir psikiyatrik problem olan hastalıkta bu lezyonların oluşturulması sırasında acıya nasıl dayandıkları bazen hayret uyandırır.

Artefakt dermatitinde ciltteki bulguları yani lezyonlar düzensiz ve dağınık olup, ellerin özellikle de sağ elin uzanabileceği alanlardadır. Bayanlarda genellikle yüz,el ve kollarda yerleşir.

Artefakt dermatitinde belirtiler, yıkım için kullanılan malzemelerin niteliğine bağlı olarak değişmektedir: Hasta lezyonları oluşturmak için jilet,bıçak,cam parçaları yada kendi tırnaklarını kullanarak kesikler,yarıklar oluşturabilir.Lezyon şekilleri hiç bir deri rahatsızlığına benzemeyen türden köşeli,düzensiz yada geometrik biçimli olabilir. Çoğunluklada lezyon boyutları 1 cm den büyüktür bazen tüm karın yada kolun tamamında olabilir.

Bunlardan başka hasta lezyonları oluşturmak için asit yada alkali ajanlar,fenol,gümüş nitrat gibi maddelerde kullanabilir yada vücudunda sigara söndürerek lezyon oluşturabilir.Bu durumlarda yerçekimine bağlı olarak sıvı maddelerin akması yada etraftaki deriye bulaşmasıyla çizgisel yada yılanvari lezyonlar göze çarpabilir. Buraya kadar yazdığım durumlarda tanı koymak genellikle zor değildir iyi bir muayeneyle tanı konulabilmektedir.

Bunun dışında deri altına alkali,nişasta,silikon,yağ,gaita,tükürük,idrar,mür ekkep enjekte edenler,göz kapaklarına hava enjekte edip ödem oluşturanlar, allerjik hastalığı olup özellikle bu allerjenlere kendini maruz bırakıp hastalığının alevlenmesine sebep olanlarda vardır.Bu hasta grubunda lezyonlar başka deri hastalıklarını taklit edeceğinden tanılarıda zordur.

Artefakt dermatiti kadınlarda erkeklere oranla daha sık görülür. Her yaşta görülebilmekle birlikte ergenlik ve genç erişkinlikte daha sıktır. Hastalar çoğunlukla içe dönük,emosyonel yönden olgunlaşmamış ve bencil yapılı kişilerdir bazen anoreksi ve de alkol bağımlılık problemleri de olabilir. Hastalık ergenlik döneminde ebeveynlerle iletişim bozukluğu, kıskançlık ,fiziksel yada cinsel travmalar sonrası yada ani gelişen strese karşı geçici bir uyum bozukluğu sonucu başlayabilir.

Hastaların genellikle yüzeyselde olsa tıbbi bilgileri vardır.Kendisi veya çok yakın bir aile üyesi sağlık sektöründe çalışan hasta sayısı oldukça fazladır.Tüm bunlar hastaların lezyonları daha profesyonelce taklit ederek gerçek deri hastalıklarına benzetmelerini sağlamaktadır.

Bu gruptaki hastalar lezyonlarının aniden çıktığını söyler ve çok ayrıntılı hastalık öyküsü verirler.Bazende lezyonların gelişiminden hiç haberdar olmadıklarını belirtebilirler.

Tanıyı koymada bazen çok zorluk çekilebilinir.Hastalar lezyonları kendilerinin yaptığını inkar ederler hatta bazı olgularda tanı konulup bunun psikiyatrik bir problemden kaynaklandığı ve de psikiyatri konsültasyonu istendiğinde hastada dermatoloğa karşı düşmanca tavırlar gelişebilir. Bu hastalar oldukça zeki olabilirler ve bazen bu tür lezyonları kendi ailesinden intikam almak,üzerlerine ilgi çekmek içinde yapabilmektedirler.Dikkatli hareket edilmesi gereken bir hasta grubudur.Hatta kendisinin hastalığını ortaya çıkaran bir hocamıza silahlı saldırıda bulunan bir hastamız bu hastalıkta ne kadar dikkatli davranılması gerektiğine çok güzel bir örnektir.

Bu grup hastaların askerlikten kaçmak,sigortadan para almak,işten kaçmak gibi kendilerine çıkar sağlama amacıyla (malingering) vücutlarında yaralar oluşturan kişilerden ayırdedilmesi gerekir. Çünkü bu gruptakiler gerçekten hastadırlar bazen küçük kazançları olsada bunlar ilgi,sevgi..gibi kazançlardır.

Uzm.Dr. Hülya GÜÇLÜER

Derinin Hastalık Belirtileri – Cilt Hastalıkları

04 Şub 2009

Derinin Hastalık Belirtileri – Cilt Hastalıkları

Bilimsel tıp, çeşitli deri hastalıklarını histolojik bulgulara göre, yani deri dokusundaki değişi mlere göre sınıflandırır. Bu varsayım, deri hastalıklarının bazı içsel problemlerin dışa yansıması olduğu ve lokal bir belirti olarak tedavi edilemeyeceği gerçeğinin görmezden gelindiğinin başlıca ifadesidir. Ama biz, deri problemlerine yol açan nedenleri, belirli gruplar halinde sınıflandırabiliriz. Bazı kesişme noktaları olmakla birlikte, genelde üç etki alanından söz edilebilir:

Sedef hastalığı ve bazı egzamalar gibi, yalnızca içsel problemlerden kaynaklanabilecek deri hastalıklarına yol açan, içsel nedenler; dış etkenlerden kaynaklanan deri problemlerine yol açan(açık yara, ezik veya güneş yanığı) dışsal nedenler. Alerjik deri reaksiyonlarında, bakteri veya mantar enfeksiyonlarında olduğu gibi, dış etkilere karşı oluşan deri reaksiyonlarında, bu etkenlere karşı koyabilecek gücün beden tarafından oluşturulamaması.

Farklı nedenlerden kaynaklanan tüm deri problemlerine karşı kullanılabilecek çeşitli bitkiler mevcuttur. İçsel nedenlerden kaynaklanan deri problemlerinin tedavileri, bu içsel nedenleri hedeflemelidir, çünkü, merhem kullanımı türü lokal tedaviler, kaynaktaki probleme ulaşamazlar. Dış etkenlerden kaynaklanan problemlerde merhem kullanımı tabii ki yeterli olabilir.

İçsel nedenler
Pek çok kişiye büyük sıkıntılar yaşatan inatçı ve kronik deri hastalıkları, genellikle içsel problemlerden kaynaklanır. Derimiz, bizimle dünya arasında köprü görevini üstlenir, işte bu yüzden yaşamımızdaki uyumsuzlukları, genellikle derimiz dışa yansıtır. Bu uyumsuzluklar fiziksel veya genetik kökenli olabilir, karaciğere, böbreklere, dolaşım sistemine veya öteki beden sistemlerine odaklanmış olabilir.

Nedenler çok değişik ama etkiler aynı olabilir. Bedenin içinden kaynaklanan bu tür hastalıkların etkinlikle tedavi edilebilmeleri için, bilinmeyen bu kaynağı(organı) etkileyebilecek özelliğe sahip etkenlerin teşhis edilmesi gerekir.

Nevüs (Benler) – Cilt Hastalıkları

04 Şub 2009

Nevüs (Benler) – Cilt Hastalıkları

Tıpta “Nevüs”, halk arasında “Ben” adı ile anılan deri oluşumları, çok farkl ı görünümde ve yapıda olabilmekle beraber, genellikle kastedilen; yuvarlak veya oval deriden hafif kabarık 3-5 mm büyüklükte, siyah-kahverengi sertçe yapılardır. Bunlar; pigment üretici hücreye çok benzeyen özel hücrelerin deri içinde bir alanda yuvalanması sonucu gelişirler. Doğuştan itibaren var olabilecekleri gibi çoğu çocukluk döneminde, bir kısmı da sonraki bir zamanda ortaya çıkarlar. Benler 2 nedenle tıbbi açıdan önem taşırlar;

1- Bazı ben tiplerinin zamanla malignleşme (kötü huylu bir şekle dönme) riskine sahip olması,

2- Pigment üretici hücrelerden gelişen “Melanom” adındaki malign oluşumunun iyi huylu bir ben olarak algılanıp tedavisiz bırakılması.

Bu nedenle risk taşıyan benlerin özelliklerinin ve bir bende rastlanabilecek hangi değişimlerin önemli olduğunun bilinmesi gerekir;

· 0.5-1 cm”den büyük olması

· Sınırın girintili çıkıntılı asimetrik olması

· Rengin alacalı olması (yer yer siyah, kırmızı, kahverengi, beyaz)

· Ayak tabanı, el ayası ve parmak uçlarında yer alması

· Sayılan bu özellikleri taşıyan benlerin ailede de olması

· Geçmişte zaman zaman yanık yapacak şekilde yoğun güneşlenmelerin olması

Var olan bir benin;

· Neden yokken kanaması

· Üzerinde ülser gelişmesi

· Rengin hızla koyulaşması

· Rengin etrafa yayılması (veya etrafta beyazlanma olması)

· Kaşınma, acıma gibi belirtilerin olması

Günümüzde malign melanom için en etkin tedavi, olabildiğince erken teşhis edilip cerrahi olarak etraflıca çıkarılmasıdır. Başlangıçta ve sonra zaman zaman yayılma olasılığına karşı gerekli incelemeler yapılır. Bir bene cerrahi girişim uygulandığında malignleşebileceği veya yayılabileceği inanışı YANLIŞ ve maalesef yaygın bir inanıştır. Ben veya bene benzeyen oluşumlarla ilgili herhangi bir kuşkuda sağlık kuruluşuna başvurmak en doğru davranış olacaktır.